Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/8730 E. 2019/5350 K. 12.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8730
KARAR NO : 2019/5350
KARAR TARİHİ : 12.06.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kira parasının tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, önceki malik olan davalıdan 30.01.2015 tarihinde dava konusu taşınmazı satın alarak taşınmaza malik olduğunu, davalının talebi üzerine 01.06.2015 tarihine kadar dava konusu mecurda oturmasına muvafakat ettiğini, 01.06.2015 tarihinden itibaren ise kiracı olarak oturması ve kira bedelinin aylık 500TL olacağı hususunda sözlü olarak anlaştıklarını, kira sözleşmesinde kira bedeli belirtilmediğinden dairenin durumu da gözetilerek kira bedelinin aylık 400TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazı 30.01.2015 tarihinde 105.000TL bedel karşılığında davacıya sattığını, 5000TL ‘nin kira bedeli olarak 01.06.2016 tarihine kadar oturması karşılığında satış bedelinden düşüldüğünü, bu hususta yazılı anlaşma bulunmadığını, kira bedelinin peşin ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hak ve nesafet kuralları gözetilerek kira bedelinin 01.06.2015 tarihinden itibaren brüt aylık 400TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
HMK’nun 190. maddesi uyarınca ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davacı kira ilişkisinin varlığından hareketle kira parasının tespiti isteminde bulunmuş olup bu açıdan kira ilişkisinin varlığını, kira sözleşmesinin başlangıç tarihini ve aylık kira bedelini ispat külfeti davacıya aittir.
Somut olayda; Davacı taraf, 12.10.2015 tarihli dilekçesinde davalı ile aralarında yazılı bir kira sözleşmesi olmadığını bildirmiş, davalı ise 30.01.2015 tarihinden 01.06.2016 tarihine kadar peşin olarak ödenen 5.000TL karşılığında dairede kiracı olarak oturacağı hususunda anlaştıklarını ileri sürmüştür.
Uyuşmazlık kira başlangıç tarihi, süresi ile ilk kira yılına ait kira bedelinin ne olduğu noktasında toplanmaktadır. Öncelikle, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıç tarihi, kira tespiti talep edilen dönem kira bedelinin belirlenmesi gerekir. Kira sözleşmesi inkar edilmediği sürece kira başlangıç tarihi her türlü delille ispatlanabilir. Buna göre, davacıya belirtilen hususlar açıklattırılarak, ileri sürdüğü hususları ispat imkanı tanınmalıdır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıç tarihi, süresi, kira tespiti talep edilen dönem davalının da beyanı alınarak belirlenmeli, davacı tarafından ispat edilemeyen hususlarda, davalının beyanı esas alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,12/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.