Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/8605 E. 2019/4844 K. 22.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8605
KARAR NO : 2019/4844
KARAR TARİHİ : 22.05.2019

MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; dava konusu taşınmazı 12.09.2007 tarihinde satın aldığında davalının taşınmazda kiracı olarak bulunduğunu, kendisi malik olduktan sonra da davalının kiracılığının devam ettiğini, taşınmazı satın alınca elektrik ve su aboneliklerini kendi adına yaptırdığını, ancak taşınmazda kiracı olarak elektriği kullanan davalının dava tarihine kadar her ay kullandığı elektrik bedellerini ödemediğini, abonelik kendi adına olduğundan; dava dışı OEPSAŞ yetkililerinin sarfiyattan az fatura yazıldığını tespit ederek tahakkuk ettirdikleri bedeli ödemek zorunda kaldığını, bu bedelin davalıdan tahsili amacıyla takip başlattığını ileri sürerek takibe vaki itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı; oto cam işi ile uğraştığını işi gereği elektriğe ihtiyacı olmadığı, sadece çay makinesi ve ısıtıcı çalıştırtığını, zamanının büyük kısmını anlaşmalı olduğu şirketlerde servis hizmeti sunmakla geçirdiğini, dükkanı akşam ezanı olunca kapattığını bir daha açmadığını, dava konusu 5.405,30 TL’nin endeks esaslı olmayan ek tahakkuk olduğu, yani sayaçtan geçen akım olmadığı halde ödenmesi gereken bir tutar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne, davalının … İcra Müdürlüğünün 2014/1217 E. no.lu icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda; davacı, taraflar arasındaki kiracılık ilişkisine dayalı olarak davayı açmış olmakla davada uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava, 02.05.2014 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.