Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/8560 E. 2019/6896 K. 19.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8560
KARAR NO : 2019/6896
KARAR TARİHİ : 19.09.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; davalı tarafından aleyhlerine yapılan İstanbul 19. İcra Müdürlüğü’nün 2014/12173 Esas sayılı takip dosyasında takibe konu kira borcunu ev sahibi …’na elden ödeme yaptıklarını, fakat … ‘nun eşi davalı …’nun bahse konu kirayı ödemedikleri gerekçesiyle icra takibi başlattığını ve borcu ödemek zorunda kaldıklarını beyan ederek mükerrer olarak ödemek zorunda kaldıkları 12.909,00 TL’nin ödeme tarihi itibariyle yasal faizi ile ve takip konusu alacağın %40 kötü niyet tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı; kira bedellerinin davacılar tarafından ödenmemesi nedeniyle, davacılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, ayrıca açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davası sonucunda taşınmazın 14/11/2014 tarihinde davacılar tarafından tahliye edildiğini, davacıların iddia ettikleri gibi eşine elden ödeme yapılmadığını, taşınmazın kendisine ait olduğunu ve kira sözleşmesinin de davacılar ile kendisi arasında olduğunu, ancak kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; kanıtlanamayan davanın reddine, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların gerekçesi bildirilmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- ) Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında olmamak kaydıyla nispi olarak belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Somut olayda; mahkemece dava tümden reddedildiğine göre dava değeri 12.909 TL üzerinden davalı lehine 1.549,08 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 900 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan, “… 900,00 TL maktu …” ifadesinin çıkartılarak yerine, ” … 1.549,08 TL nispi …” ifadesinin yazılmasına, hükmün davalı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.