Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/8543 E. 2019/4931 K. 23.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8543
KARAR NO : 2019/4931
KARAR TARİHİ : 23.05.2019

MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; davalıya ait dükkanı pide ve lahmacun salonu olarak işletmek üzere kiraladıklarını, 2.000 TL depozito, 550 TL kira bedeli ödediklerini; davalının hiçbir neden olmadan dükkana yaptırdıkları fırını yıktığını; zararın karşılanması için davalı aleyhine ihtarname keşide ettiklerini; ancak zararlarını karşılamadığını belirterek; 17.550 TL zararın kira sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı; davacı …’in kira sözleşemesinde kiracı olmadığını, müteselsil kefil olduğunu, davacı …’in kiraladığı dükkana mevzuata aykırı olarak ve rızası dışında taş fırın yaptırmaya çalıştığını, fırını kendisinin yıkmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 12.032,83 TL zarar miktarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı … yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/1.maddesinde; avukatlık ücretinin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulacağı; aynı maddenin 2.fıkrasında ise, müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek; ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı … yönünden kira sözleşmesine taraf olmaması nedeniyle aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesine rağmen kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına maktu vekâlet ücretine hükmolunmaması doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükme “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca takdir edilen 900 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine” ifadesi yazılmak suretiyle hükmün davalı yararına düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.