Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/8492 E. 2018/11882 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8492
KARAR NO : 2018/11882
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istemli ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın niteliği gereği davalı vekilinin duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı ile aralarında 10.06.2005 başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, ödenen kira bedelinin emsallere göre düşük kaldığını belirterek yıllık kira bedelinin 10.06.2010 tarihinden itibaren brüt 187.500 TL olarak tespitini, takip eden yıllar için kira bedelinin ÜFE/TÜFE + 5 eklenerek ödenmesi konusunda karar verilmesini istemiştir.
Davalı, endekse göre artış yaptığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu işyerinin 10.06.2010 tarihinden itibaren kira bedelinin 178.200.-TL olarak tespitine dair verilen hükmün davalı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 19.03.2015 tarih, 2015/1125 Esas, 2015/2734 Karar sayılı ilamı ile, “…. mahkemece, kiralananın boş olarak kiraya verilmesi durumunda serbest koşullarda getirebileceği kira parası tespit edilse de, davalının eski kiracı olduğu da gözetilerek belirlenen kira bedeli üzerinden hak ve nesafet indirimi yapılması gerekirken hak ve nesafet indirimi yapılmadan ve belirlenen kiranın net mi yoksa brüt mü olduğu belirtilmeden hüküm kurulması doğru olmadığı…. ” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu kiralananın kira bedelinin 10.06.2010 tarihinden itibaren brüt 150.000.-TL olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Somut olayda; Mahkemece kira bedelinin hak ve nesafete göre tespit edilmesinde usulsüzlük bulunmamaktadır ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın kira bedelinin hak ve nesafete göre yıllık brüt 222.750.-TL olarak belirlendiği anlaşılmakta olup, Mahkemece bu bedelden davalının eski kiracı olduğu gözetilerek %10-20 oranında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra kira bedelinin brüt olarak tespiti gerekirken, yazılı şekilde fazla miktarda hak ve nesafet indirimi yapılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.