Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/8438 E. 2019/4808 K. 22.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8438
KARAR NO : 2019/4808
KARAR TARİHİ : 22.05.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı ile arasında 01.04.2008 tarihli kira sözleşmesinin akdedildiğini, taşınmazda kiracı olan davalının, kira sözleşmenin hususi şartlar 7. maddesine göre yapması gerekli artışları yapmadığını, bu nedenle kira farkının hesaplanarak davalı aleyhinde takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmektedir.
Davalı, kira sözleşmesinin geçerli olmadığını, davacının imzasının olmadığını, davacı tarafın yapmış olduğu ödemeleri ihtirazı kayıt koymaksızın kabul ettiğini, kiraladığı yerde 71.791,00 TL kiralanana yatırım yaptığını, kullanılmaz ve değersiz bir yeri ihya ederek kiralananı yaşanır ve güvenli hale getirdiğini belirtip, mahsup taleplerinin nazara alınmasını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davalının … İcra Müdürlüğünün 2012/13456 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 33.152,00 TL kısım için iptaline, bu kısım için takibin devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, sözleşmedeki kira artış hükmüne dayanılarak davacı tarafından eksik ödenen kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının takas mahsup talebine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı ile davalı arasında, 01.04.2008 başlangıç tarihli 7 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünün 3.maddesinde; kiracının dekorasyon amaçlı yapmış olduğu masrafları mal sahibinden talep edemeyeceği düzenlenmiştir. Davalı tarafından faturalar sunulmak sureti ile, mecurda boya, kartonpiyer, yalıtım gibi tadilatların yapıldığı ileri sürülmüştür. Yapıldığı iddia olunan tadilatlar dekorasyon kapsamında değerlendirilemez. Bu nedenle, davalının kiralanana yapmış olduğu değer artırıcı masraf ve harcamaları vekaletsiz iş görme hükümlerine göre kiraya verenden istenebilmesi mümkündür.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 139. maddesi gereğince, iki kişi karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise, her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir. Yine 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 143. maddesi hükmüne göre takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesi ile gerçekleşir. Bu durumda her iki borç takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer. Takas için mutlaka karşılık dava açılması zorunlu değildir. Davalı, karşılık dava açmadan da takas savunmasında bulunmakla yetinebilir. Bununla birlikte davalının takas etmek istediği karşılık alacağın miktarı asıl davada istenen alacaktan daha fazla ise ve davalı bu fazla alacağını hüküm altına aldırmak istiyorsa karşı dava açılması gerekir.
Somut olayda, davalının takas mahsup definde bulunduğu ancak mahkemece dikkate alınmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece davacının kira sözleşmesinden kaynaklı muaccel hale gelen alacaklarının, davalı alacağından takas ve mahsup edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahsup yoluna gidilmeksizin hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’ un 428 inci maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’ un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.