YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8332
KARAR NO : 2019/4632
KARAR TARİHİ : 16.05.2019
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi imzalandığını, 2014 yılı kasım ve aralık ayı kira bedellerinin ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine icra takibi başlattığını, davalıların haksız itirazları üzerine icra takibinin durduğunu belirterek; itirazın iptaline, icranın devamına ve davalılar aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece; davanın kabulü ile davalıların … İcra Müdürlüğü’nün 2015/787 Esas sayılı icra takibine vaki itirazının 3.063,08 TL üzerinden iptali ile, takibin 3.056,20 TL asıl alacak, 6,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.063,08 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, asıl alacağın % 20 si oranında hesaplanan 611,24 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine
karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava, 09/03/2015 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2)Bozma nedenine göre, davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.