Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/7855 E. 2019/6670 K. 16.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7855
KARAR NO : 2019/6670
KARAR TARİHİ : 16.09.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, dava dilekçesinde özetle; 22.04.2014 tarihinde satın aldığı taşınmazın eski maliki ile davalı arasında kira sözleşmesi olduğunu, davalının 19.12.2014 tarihinde taşınmazı tahliye etmesi ile kira ilişkisinin sona erdiğini, kiranın her 3 ayda bir 3 aylık kira bedeli stopaj dahil 59.602,50 TL + KDV olarak banka hesabına ödenmesi gerektiğinin noter vasıtasıyla davalıya bildirildiğini, ihtarnamenin 02.05.2014’te davalıya tebliğ edilidiğini, davalı tarafça ödeme yapılmadığını, davalının aleyhine başlatılan takibe itirazında 2015 ocak ayı parası dışında kalan kira alacağını kabul etmesine rağmen hala ödeme yapmadığını belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; icra takibine konu alacak ile ilgili olarak davalı üniversitenin Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden alınan 18/12/2014 ve 25/12/2014 tarihli yazılarında 8 aylık kira borcunun toplam 161.233,44 TL olduğunu, fatura düzenlenmesi halinde sözkonusu kira bedelinin ödeneceğini, 2015 yılı Ocak dönem kirasının 19/12/2014 tarihli tahliye işlemi nedeni ile ödenmeyeceğini, icra takibinde asıl alacak için istenen faize ve diğer ferilere itiraz ettiklerini beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; eski malik ile davalı arasında yapılan kira sözleşmesinde kira bedelinin brüt olarak belirlenmesi dolayısıyla stopajı mahsup ederek kiralayan adına ve hesabına maliyeye yatırma mükellefiyetinin davalıya ait olduğu, kiraya verene ödenen miktarın net kira bedeli olduğu, eski malikin tacir olmaması nedeniyle fatura kesme yükümlülüğü bulunmadığı, ancak davacı tacir olduğundan kira gelirlerinin KDV’ye tabi olması nedeniyle yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre davalının Brüt Kira + KDV’den oluşan kira parasına ödeme yükümlülüğü bulunduğu ve davalının savunmasının geçerli olmadığı gerekçesiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-) Kiralananın eski maliki ile davalı kiracı arasında 01/11/2004 tarihli aylık 11.000.000.000 TL bedelli, 5 yıl süreli kira sözleşmesi imzalanmış ve davacı, kiralananı satın almakla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 310. maddesi gereğince sözleşmeye taraf olmuştur. Davacı tarafça davalı aleyhine 2014 yılı Kasım ve Aralık ayları ile 2015 yılı Ocak aylarına ait kira alacakları için 70.330,95 TL asıl 580,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 70.911,18 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatılmış, davalı tarafça 3 aylık 60.452,54 TL (51.239,44 TL +KDV) dışında kira borçları bulunmadığı belirtilerek asıl alacak ve ferilerine itiraz edilmiştir. İtiraza konu tutar takip konusu alacağın tamamı olmayıp, borçlunun itirazında kabul ettiği tutarın üzerinde kalan fark tutarı olup borçlunun kısmi itirazı söz konusudur. Bu durumda borçlunun kabulünde olan miktar bakımından takip devam etmekle, itirazın iptali davasına konu miktar kabul edilen miktarı aşan miktar olmalıdır. Mahkemece itiraz edilen tutar üzerinden araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken talep edilen alacağın tamamına itiraz edilmiş gibi inceleme yapılması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre davalı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.