Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/7650 E. 2019/3711 K. 24.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7650
KARAR NO : 2019/3711
KARAR TARİHİ : 24.04.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi ile …. Ortaokulu’nun kantin işletmesinin 10/12/2013 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile davalıya verildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı tarafça kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle 16/06/2014 tarihinde feshedildiğini, taşınmazın teslim edilmesinin 10/07/2014 tarihli yazı ile davalıya tebliğ edildiğini, davalının faiz hariç toplam 80.992,34 TL borcu bulunduğunu, davalıdan 30 gün içinde borcunu ödenmesinin talep edildiğini, davalının ödeme yapmadığını, sözleşme uyarınca kiracının taahhütlerini sözleşme hükümlerine uygun yerine getirmemesi nedeniyle cari kiralama dönemine ilişkin 8,5 aylık kira bedelinin tazminat olarak ödenmesi gerektiğini beyanla toplam 80.992,34 TL kira bedeli, doğalgaz, su borcu ve mahkemece hesaplanacak cezai şartın yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, bilirkişi raporu aldırılarak davacı tarafın alacakları hesaplanmış ve cezai şart isteminin reddiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının, yaptığı ödemelere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Somut uyuşmazlık, davacı idarenin davalıdan aralarındaki kira sözleşmesi nedeniyle kira bedeli, elektrik ve doğalgaz bedeli ile cezai şart bakımından alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise bu alacağının miktarının ne olduğu hususlarındadır. Davalı taraf, mahkemece yapılan yargılama esnasında cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara da katılmamış olup temyiz dilekçesi ekinde ödeme yaptığına dair belgeler sunmuştur.

Kural olarak, yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar; sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşıması; örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olmasıdır.Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/7-2097 E 2017/894K sayılı 03/05/2017 tarihli kararı)Bu durumda mahkemece, davalı tarafça sunulan ödeme belgeleri dikkate alınarak kira akdinin başlangıç tarihinden itibaren hesaplama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu davacı yönünden kapalı, davalı yönünden açık olmak üzere, 24.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.