Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/7580 E. 2019/2907 K. 03.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7580
KARAR NO : 2019/2907
KARAR TARİHİ : 03.04.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar malik oldukları taşınmazda, davalının 01.06.1996 tarihinden bu yana kiracı olarak oturduğunu, yıllardır kira artışı yapılmadığını, ödenen net 700.-TL kira bedelinin emsallere göre düşük kaldığını belirterek, kiralananın aylık kira parasının 01.06.2015 tarihinden itibaren net 2.500.-TL brüt 3.125.-TL olarak tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kiralananın aylık brüt kirasının 01.06.2015 tarihinden itibaren 2.000.-TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesinde yer alan kira bedelinin tespiti davalarında mahkemece tespit olunan kira bedeli farkının bir yıllık tutarı üzerinden tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedileceği düzenlemesine göre tespit edilen yıllık brüt kira bedelinden davalı tarafından ödenen yıllık brüt kira bedeli çıkartılarak, aradaki fark üzerinden davacı yararına vekalet ücreti ve reddedilen kısım üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden davacı ve davalı yönünden yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 4. ve 5. bentlerindeki ” Davacılar vekille temsil edildiğinden AAÜT’ne göre nispi 2.880.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, Davalı vekille temsil edildiğinden AAÜT’ne göre nispi 500.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine” söz ve rakamlarının çıkartılmasına, yerine 4. bendine ” Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesaplanan 1.620 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine”, 5. bendine ” Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesaplanan 1.620 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.