Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/7556 E. 2019/3710 K. 24.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7556
KARAR NO : 2019/3710
KARAR TARİHİ : 24.04.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı,dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti Büyükşehir Belediyesine ait taşınmazın ihale sonucunda davalı şirkete 27/04/2011 tarihinde 8 yıl süreyle kiraya verildiğini, ancak davalının noter aracılığıyla gönderdiği ihtaname ile sözleşmenin feshedilmesini ihtaren talep ettiğini, yine aynı noterlik aracılığıyla 16/01/2014 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini bildirip anahtarın teslimi için tevdi mahallinin bildirilmesini talep ettiğini, 24/01/2014 tarih ve 518 sayılı yazı ile davalı şirkete sözleşme hükümlerine riayet edilmesi gerektiği, ancak anahtarların bir dilekçe ile Büyükşehir Belediyesine teslim edilebileceğinin bildirildiğini, davalının talebi üzerine 26/03/2014 tarihinde tutanakla işyeri anahtarlarının teslim alındığını, kira sözleşmesi gereğince işyerinin teslim alınması amacıyla oluşturulan komisyonun işyerinde eksiklikler tespit ettiğini ve düzenlenen tutanağın belirlenen eksikliklerin 45 gün içerisinde giderilmesi uyarısıyla davalı şirkete tebliğ edildiğini, ancak verilen süre içerisinde hasar bedelinin ödenmediğini belirterek davalı şirketin kiracılığı sırasında taşınmaza verdiği hasar bedeli olan 31.820,13.TL’nin 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; mecuru kira sözleşmesine uygun bir şekilde kullandığını, mecura ve eklentilerine herhangi bir zarar vermediğini, mecurdaki hasara ilişkin iddiaların olağan kullanım sonucu meydana gelen eskime veya yıpranmadan kaynaklandığını, davacı idare tarafından mecurun anahtarı teslim alınırken ihtirazi kayıt konulmadığını, tesliminden bir süre sonra hasar bedeli iddiası ve talebinde bulunmasının hukuki bir dayanağının olmadığını, kira başlangıcında mecurun ne halde teslim edildiğine dair davacı tarafça herhangi bir delil ibraz edilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, bilirkişi raporu aldırılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, hor kullanma dolayısıyla tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 335. maddesi gereğince kiraya veren, geri verme sırasında kiralananın durumunu gözden geçirmek ve kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları ona hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmadığı takdirde kural oalrak kiracı her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı halinde, kiracının sorumluluğu devam eder. Burada kiracının sorumlu tutulabilmesi, ayıp ve eksikliklerin makul süre içinde kiracıya yazılı olarak bildirilmesi koşuluna bağlanmıştır. Somut olayda; kiracının anahtar teslim tarihi 26/03/2014 olup, kiralananın gözden geçirilerek eksikliklerin davalıya bildirilmesine dair yazının tebliği 08/07/2014 tarihinde gerçekleşmekle mahkemece aradan geçen sürenin yukarıda açıklanan kanun hükmü çerçevesinde makul süre olup olmadığı değerlendirilmediği gibi hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra hasarın giderimine yönelik onarım bedellerine ilişkin olarak düzenlenen fatura miktarının meydana gelen hasara uygun olup olmadığı hususları üzerinde durularak ve özellikle kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payları da hesaplanarak alacaktan düşülmek suretiyle hor kullanma tazminatına hükmedilmesi gerekirken yıpranma payı düşülmeksizin tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazılarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.