Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/7530 E. 2019/5961 K. 01.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7530
KARAR NO : 2019/5961
KARAR TARİHİ : 01.07.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, dava dilekçesinde özetle; 01/01/2012 tarihinde davalı ile iş yerinin kiraya verilmesi hususunda yıllık 70.000,00 TL kira bedeli karşılığında anlaştıklarını, ancak davalının kira bedeli ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliye talebiyle icra takibi başlattıklarını, davalının borcun 7.500,00 TL lik kısmını ödediğini, kalan kısma ve ferilerine ise itiraz ettiğini belirterek, itiraz edilen kısım bakımından itirazın iptaline, davalının kiralanandan tahliyesine ve lehine icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap ve karşı dava dilekçesi ile; taraflar arasında başlangıcı 01/01/2012 olan ve 70.000,00 TL bir kira sözleşmesi olmadığını, sözlü kira sözleşmesi ile başlangıcı 17/02/2012 olan ve 40.000,00 TL kira bedeli olan sözleşme olduğunu, sözleşmenin başlangıç tarihinde davalı şirketin tek yetkilisinin davacı olduğunu, Borçlar Kanununa göre kiraya veren ile kiracının aynı kişi olamayacağının açık olduğunu, 17/02/2012 tarihinde şirket devir edildiğinde … ile şirketi temsilen Recep dayı arasında boş kira sözleşmesi imzalandığını, davacının bunu sonradan doldurarak kullanmak istediğini, gerçek kira bedelinin 40.000,00 TL olduğunu, 17/04/2014 tarihinde 10.000,00 TL’nın davacı …’a elden verilmek üzere Nejla Başaran’a elden teslim edildiğini, icra dosyasına 7.500,00 TL kira bedelini 14/08/2014 tarihinde yatırdığını, şirket tarafından kiralanmış olan deponun alt katının davacı tarafından 25/03/2014 tarihinde haber verilmeden boşaltıldığını, alt kat için kiralamış olduğu deponun 75 günlük kira bedeli toplamının 4.164,00 TL ve üst katta kiralanan deponun kira bedeli olarak 13.336,00 TL ödemede bulunduğunu, şirketin davacı tarafa kira borcu olmadığını, kira sözleşmesinin şartlarını başlangıç tarihi ve kira bedelinin ne olduğunun tespiti için tanık dinletilmesi gerektiğini belirterek asıl davanın reddine ve lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, bilirkişi heyeti ile kira bedeli tespit edilerek karşı dava olan kira bedeli tespiti davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, sunulan kira sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olması sebebiyle, davalı tarafın 10.000,00 TL ödediğine ilişkin savunması, buna ilişkin davacı vekilinin de şirketin çalışanı olduğunu kabul ettiği Nejla Başaran imzasına 2014 yılına mahsuben verilen bedelin sabit olduğu gerekçesiyle itirazın iptaline yönelik asıl dava bakımından davacının talebinin 10.000,00 TL yönünden reddi ile birlikte asıl davanın kısmen kabulüne, karşı dava bakımından ise yine sözleşmenin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, tahliye talebi hakkında karar verilmemiş ve hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacının temyiz itirazı bakımından;
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde yargılamaya hakim olan ilkelerden “taleple bağlılık ilkesi” düzenlenmiş olup buna göre Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Yine aynı kanunun 297. maddesi uyarınca mahkeme tarafından hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında açık ve tereddüte yol açmayacak şekilde karar verilmesi gerekir. Mahkemece taleplerden biri hakkında olumlu veya olumsuz hiçbir karar verilmemiş olması durumunda hakkında karar verilmemiş olan talep, zımnen reddedilmiş sayılmaz. Zira bu talep hakkında ortada olumlu veya olumsuz bir mahkeme kararı yoktur.
Somut olayda davacı tarafça dava dilekçesi ile birlikte itirazın iptali talebinin yanı sıra davalının kiralanandan tahliyesine de karar verilmesi talep edilmekle mahkemece gerekçeli kararda bu hususa değinilmemiş,hüküm fıkrasında da bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece; HMK’ nın 297. maddesi hükmüne uygun biçimde dava dilekçesindeki talepler hakkında ayrı ayrı hüküm tesisi zorunluluğu doğrultusunda tahliye talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’ nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’ un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,01.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.