Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/7361 E. 2019/4991 K. 27.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7361
KARAR NO : 2019/4991
KARAR TARİHİ : 27.05.2019

MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali-kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, maliki olduğu iş yerinde davalının kiracı olarak oturduğunu, sözleşmede kararlaştırılan kira bedellerinin davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle kira bedellerinin tahsiline yönelik başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, herhangi bir kira borcu bulunmadığını, 2013 yılı Eylül ayında davacı tarafından kiralananın anahtarları değiştirilerek kiralanana girmesinin engellendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre davalının kira bedelinden kaynaklanan alacağa dair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalının, davacının tahliye talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür.
Davaya dayanak yapılan takip talepnamesinde tahliye isteği bulunmadığı ve öte yandan İİK nun 269/1. maddesi yollaması ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanununun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin verilmesi öngörüldüğü halde, ödeme emrinde itiraz ve ödeme süresinin 7 gün olarak belirtildiği görülmektedir. Davacı tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur. Bu nedenle, Mahkemece, ödeme emrinin temerrüde esas alınamayacağı ve yasal koşulları içermeyen ödeme emrinin hukuki sonuç doğurmayacağı hususları gözetilerek tahliye isteminin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.