Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/7282 E. 2019/3061 K. 08.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7282
KARAR NO : 2019/3061
KARAR TARİHİ : 08.04.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalının kira borcunu ödemediğini, başlatılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek, haksız itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı , davayı kabul etmediğini belirtmiştir .
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; taraflar arasındaki 26/07/2013 tarihinde başlayan sözleşme hükümlerine göre davacı tarafın araç sahibi, kiraya veren, tedarikçi olarak aracı teslim edeceği, transmikseri kullanacak çalışanı temin edeceği , kiracı davalının da işveren olarak çalışanın giderlerini ve aracın kira bedelini karşılayacağı görülmekle taraflar arasında hizmet sözleşmesine dayalı uyuşmazlık bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin araç kiralama olmayıp hizmet alım sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda eldeki davaya bakmakla Sulh Hukuk Mahkemesi görevli değildir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.

Uyuşmazlığın hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklandığı, bu nedenle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği halde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekmiştir.
2-) Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.