Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/6409 E. 2019/2882 K. 03.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/6409
KARAR NO : 2019/2882
KARAR TARİHİ : 03.04.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davada tahliye hususunda karar verilmesine yer olmadığına, diğer talepler yönünden davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalının, kendisine ait işyerini kiraladığını, kira alacağının tahsili amacı ile yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek davalının; imzaya, kira akdine ve borca yönelik itirazlarının iptaline, takibin devamına, takip tutarının asgari % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, temerrüt sebebiyle mecurdan tahliyesine, mecurun boş olarak teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalının taşınmazdan tahliyesine yönelik talebin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davada kalan hususlardaki taleplerin kabulüne, Yenice İcra Müdürlüğünün 2013/4 sayılı dosyasından davacı tarafından yapılan takibe davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, itiraza uğrayan kabul edilen alacağın % 20’ı olan 1628,78 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafça temyiz edilmiştir .
1- Hukuk Muhakemeleri Kanunun 294/3. maddesi gereğince hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Anılan Kanun’un 297/2. maddesine göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.

Diğer taraftan, HMK’nin 298/2. maddesinde de; gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa’nın 141. maddesi ile HMK’nin yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re’sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir.
Somut olayda, kısa kararda; “1-…İş Merkezi No: 8 Merkez Mah. Karabük ili Yenice ilçesindeki taşınmazın tahliyesine yönelik talebin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davada kalan hususlardaki taleplerin kabulüne,” karar verilmiş, gerekçeli kararda ise:
“1-Davalının Yenice ilçesi Merkez Mahallesi Altınkaya İşhanı No:8 Yenice/Karabük adresindeki taşınmazdan tahliyesine yönelik talebin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davada kalan hususlardaki taleplerin kabulüne;
3-…İcra Müdürlüğünün 2013/4 sayılı dosyasından davacı tarafından yapılan takibe davalının yapmış olduğu itirazın iptaline,
4-İtiraza uğrayan kabul edilen alacağın % 20’ı olan 1.628,78 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Buna göre; mahkemece oluşturulan kısa karar ve gerekçeli karar itirazın iptali kararı ile kötüniyet tazminatı ödenmesi konusunda birbiriyle çelişki oluşturmaktadır. 10/04/1992 tarih ve 1991/7 E.-1992/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, HMK’nin 298/2. maddesi hükmüne uygun şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2-)Bozma nedenine göre diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte yazılı nedenlerle hükmün HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ikinci bentte yazılı nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.