Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/5593 E. 2019/540 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5593
KARAR NO : 2019/540
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak-tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davaya konu taşınmazı 15.07.1999 tarihinde dava dışı … Tekstil şirketine kiraladıklarını, daha sonra sözlü olarak … ‘ a kiraya verdiklerini, bu sırada taşınmazın davalı şirket tarafından kullanıldığını tespit ettiklerini, aylık kira bedelinin 750 TL olduğunu ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve 14.190 TL kira alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Davacı ıslah ile talebini 52.103 TL’ ye yükseltmiştir.
Davalı; 10 yıldır taşınmazda kiracı olduklarını, kira bedellerini davacıya elden ödediklerini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; dava tarihinden sonraki dönemi de kapsayacak şekilde ve 06.10.2011 tarihine kadar olmak üzere 22.815 TL kira alacağının tahsiline, taşınmaz dava sırasında tahliye edildiğinden tahliye yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının, dava tarihinden sonraki döneme dair hükmedilen kira alacağına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
6100 sayılı HMK’ nun 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
Aynı kanunun 141/2.maddesinde ise “İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.” şeklinde düzenlenmiş olup, 176.maddesinin 1.fıkrasında ise, ıslah “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.” şeklinde ıslahın kapsamı belirlenmiştir.
…nun 26.09.2011 tarih, 2011/1-364 E.-2011/453 K.sayılı ilamında “Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır.” ilkesi benimsenmiştir.
Somut olaya gelince, davacı dava dilekçesinde; dava tarihine kadar ödenmeyen 14.190 TL kira alacağının tahsilini istemiş, bilirkişi tarafından 15.07.2008 ile 15.10.2012 arası kira alacağının 52.103 TL olarak hesaplanması üzerine 16.07.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 52.103 TL’ ye yükseltmiş, daha sonra davayı; dava tarihine kadar ödenmeyen kira alacağı 14.190 TL, dava tarihinden tahliye tarihi olan 06.10.2011 tarihine kadar ödenmeyen kira alacağı 8.625 TL olarak toplam 22.815 TL olarak açıklamıştır.
Mahkemece dava tarihinden sonra işleyecek kira alacağına hükmedilemeyeceği gibi, dava konusu edilmeyen döneme ait kira alacağının ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Başka bir deyişle ıslahla, dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Mahkemece bu durumda dava tarihine kadar olan kira alacağı ile sınırlı olacak şekilde hüküm kurulması gerekirken; yazılı şekilde dava tarihinden sonraki dönemi de kapsayacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz talebinin REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.