Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/5538 E. 2019/434 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5538
KARAR NO : 2019/434
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 2013 yılında KDV dahil 1.765,28 TL kira bedeli ve 371,70 TL ortak gider olmak üzere toplam 2.136,98 TL ödenen kira bedelinin 05/10/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV dahil 4.760,12 TL kira bedeli ve 371,70 TL ortak gider olmak üzere toplam 5.131,82 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalının ödediği kira bedeli dikkate alındığında davacı tarafın korunması gereken hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar Mahkemece alınan bilirkişi raporunda tespiti gereken kira bedelinin 2.310,68 TL olduğu fakat davalı tarafça 2.351,03 TL kira bedelinin ödendiği anlaşılmakla açılan davada davacı tarafın korunması gereken hukuki menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; kira bedelinin miktarına ilişkin olarak bir uyuşmazlık bulunup mahkemeye müracaat edildiğine ve kira bedelinin dava yoluyla tespiti istenildiğine göre; davalı taraf artırılması istenilen veya karar verilebilecek miktarı ödese bile dava red edilmeyip kira tespit kararı verilmelidir. Nitekim davalının artırarak ödediği kira parasını ödemekten vazgeçip önceki dönem kira parasını ödemeye başlaması halinde davacı, hükmen tespit edilmiş ya da sözleşme ile kararlaştırılmış bir kira bedeli olmadığı sürece davalı kiracıyı kira bedelinin arttırılmış halini ödemesi için zorlayamayacağı için yeni dönem kira parasının Mahkemece hüküm altına alınmasında davacının hukuki yararı vardır. Davalının tespit edilecek miktarı ödeyip ödemediği hususu dava açılmasına sebep olup olmaması ve yargılama giderlerinden sorumluluğunun belirlenmesi yönünden sonuca
etkilidir. O halde mahkemece davalının kabul ettiği miktardan az olmamak üzere kira bedelinin tespitine ilişkin bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.