Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/5476 E. 2019/319 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5476
KARAR NO : 2019/319
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre 05.11.2011-05.01.2012 dönemi aylık kira bedelinin 950 TL olduğunu, kiracı davalı tarafından 2011 yılı Kasım ayına kadar bu bedelin yatırıldığını, ancak bu tarihten sonra aylık kira bedeli olarak taraflarca herhangi bir anlaşma olmamasına rağmen 500 TL olarak yatırdığını, eksik ödemelere ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, ihtilafın yaşanmadığı 2011 yılı öncesinde aylık kira bedelinin 950 TL olduğunu, ihtilaflı dönem için 500 TL olan kira bedelinin ayrı bir şekilde 300 ve 200 TL olarak yatırıldığını, kiranın iki ayrı şekilde yatırılmasını bizzat davacının kendisinin istediğini, 2011 yılı Kasım ayı itibariyle kira bedelinin 500 TL ye düşürülmesi hususunda tarafların haricen anlaştıklarını ve bu nedenle aylık kira bedellerinin 500 TL olarak yatırıldığını belirtmiş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yatırılan kira bedellerinin kiralayan tarafından herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin kabul edilmiş olması nedeniyle uyuşmazlık konusu aylara ilişkin aylık kira bedeli 500 TL olarak dikkate alınmış ve davalının borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında 05.01.2007 başlangıç tarihli ve 4 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda her hangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 05.01.2011 tarihinde başlayan kira dönemi için kiracının her ay 950 TL kira bedeli ödediği ve bu dönem aylık kira bedelinin 950 TL olduğu hususu tarafların kabulündedir. Davalı tarafından 2011 yılı Kasım ayı itibariyle kira bedelinin 500 TL ye indirildiği iddia edilmiş ise de bu iddianın Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 200
uyarınca yazılı delil ile ispatlanması gerekir. Bununla birlikte Türk Borçlar Kanunu m. 104 e göre dönemsel edimli sözleşmelerde alacaklı tarafın çekince belirtmeksizin makbuz vermesi halinde ancak önceki döneme ilişkin edimler ödenmiş sayılacağından ve kiraya veren tarafından kiracıya bu nitelikte makbuz verilmediğinden banka hesabına yatırılan paranın itiraz edilmeksizin kiraya veren tarafından kabul edilmiş olması, bakiye borç bulunmadığını göstermez. Mahkemece buna göre araştırma ve inceleme yapılması gerekirken aylık kira bedelinin 500 TL olarak kabulü ile borcun bulunmadığı sonucuna ulaşılmış olması doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi