Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/531 E. 2017/5904 K. 25.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/531
KARAR NO : 2017/5904
KARAR TARİHİ : 25.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirtilen 25/04/2017 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davacı adına gelen olmadı. Karşı taraf davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00′ e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalının 30/12/2010 tarihinde aile hekimliği hizmet sözleşmesi ile göreve başladığını, aile hekimlerinin taşınmaz kiraları, personel ve malzeme giderlerini kanun kapsamında kendilerinin karşıladığını, bu giderler karşılığında maaş haricinde her ay ödeme yapıldığını, davalıya her ay bu bedel düzenli olarak ödenmesine rağmen kullandığı taşınmazın bedelinin tahsil edilemediğini, rayiç bedel belirleme komisyonu tarafından aylık kira bedelinin 300 TL olarak belirlendiğini, komisyonca belirlenen rayiç kira bedelinin 15/06/2011 tarihinden 01/09/2012 tarihine kadar olan süre zarfında davalıdan tahsil edilemediğini ve 4.360 TL kamu zararı meydana geldiğini belirterek 4.360 TL kamu zararı alacağının ait olduğu aylardan itibaren hesaplanacak yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava, 07/05/2015 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.

Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/04//2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.