Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/5239 E. 2017/14618 K. 25.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5239
KARAR NO : 2017/14618
KARAR TARİHİ : 25.10.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıların murisi ile 13/08/2013 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalının çocukları arasında yaşanan büyük kavgalar, çocukların birbirini bıçaklaması, birbirinin kafasına keser ile vurması vb. olaylar sebebi ile sürekli olarak polislerin bu olaylara müdahale ettiğini, davalılardan küçük çocuğun apartmanın ortak alanlarına ve diğer kat maliklerinin kapı önlerine yattığını ve bu ortak alanlara tuvalet ihtiyacını giderdiğini, bu durumun diğer kat sakinleri tarafından katlanılamaz noktaya geldiğini, apartmandaki kişilerin huzur ve can güvenliğinin kalmadığını belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ve …,ve fiziksel engelli olup kendilerine zarar verdiklerini, başkalarına zarar verici davranışları bulunmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının iddia ettiği üzere ve tanık beyanlarınca da doğrulanan davalıların aile içinde yaşanılan tartışmalarının ve diğer iddiaların Borçlar Kanununun 316. maddesinde kiralananın tahliyesini gerektirecek ölçüde bir neden olmadığı, bu hususların ancak talep halinde Kat Mülkiyeti Kanun’unun 18.ve 33.maddesinde düzenlenen yaptırım çerçevesinde değerlendirilebileceği, ayrıca davalılara çekilmiş herhangi bir ihtarname bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Borçlar Kanununun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
Somut olayda; davacı ile davalıların murisi arasında 15/08/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının davada dayandığı maddi olgu ve hukuki sebepler, akde aykırılığın giderilmesinin dışında kiralananın açıktan açığa fena kullanılmasına ilişkin olup, bu durumda yukarıda açıklandığı üzere davalılara ihtar gönderilmesine gerek yoktur. Tahliye davası açılmış olmakla fesih iradesi bildirilmiştir. Davacı, tanık beyanları ile iddiasını ispat etmiş ve dosya içeriğinden davalılar tarafından kaynaklanan eylemlerin kiraya veren ve aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından akdin devamını çekilmez hale getirdiğinin anlaşılmasına göre, 6098 sayılı TBK.nun 316/3 maddesi çerçevesinde davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.