YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5229
KARAR NO : 2018/9738
KARAR TARİHİ : 09.10.2018
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile aralarında 01.03.2013 başlangıç tarihli bir yıl süreli ve aylık 550 TL bedelli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalı kiracının son dönemde ödediği kira bedelinin aylık net 360 USD olduğunu, emsallere göre kira bedelinin düşük kaldığını belirterek 01.03.2015 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 1.500 TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı; ilk kira sözleşmesinin 01.12.2010 tarihinde yapıldığını, 01.03.2013 tarihinden itibaren davacının da isteği ile aylık kira bedeli olarak 360 USD ödendiğini talep edilen miktarın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile mecurun 01.03.2015 tarihinde başlayan kira döneminden itibaren geçerli olmak üzere aylık kira bedelinin endeks uygulanmak suretiyle brüt 796,70 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 344. maddesinde; “Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından üretici fiyat endeksindeki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir. Sözleşmede kira bedeli yabancı para olarak kararlaştırılmışsa, beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. Ancak, bu Kanunun, “Aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138 inci maddesi hükmü saklıdır. Beş yıl geçtikten sonra kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler de göz önünde tutularak üçüncü fıkra hükmü uygulanır.”Olayımıza gelince; Taraflar arasında imzalanan 01.03.2013 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren ve dava açıldığı sırada aylık 360 USD üzerinden kira bedelinin ödendiğini kabul etmektedir. Bu durumda mahkemece endeks uygulanarak hükmedilen kira bedeli en son ödenen kira bedelinin altında kalmakta olup, davalı tarafından en son ödenen bedelden az olmamak üzere kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı tarafından kabul edilip son ödenen 360 USD kira bedelinin dava tarihindeki TL karşılığından daha düşük miktarda kira bedelinin tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.