Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/4848 E. 2018/12280 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4848
KARAR NO : 2018/12280
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan… Makine… Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kendisine ait vincin davalı …Makine… Ltd. Şti. ile yapılan sözleşme gereğince diğer davalı şirketin şantiyesinde çalıştığını ve şantiyede park halinde iken gece çıkan yangında aracın tamamen yandığını oluşan zararın bir kısmının sigorta şirketi tarafından karşılandığını ancak aracın yeniden temini süresince meydana gelen kar kaybı nedeniyle fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000TL’nin tahsilini istemiştir.
Davalılar; davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynakladığı gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalılardan … Makine… Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 299. maddesinde; “kira sözleşmesi, kiraya verenin birşeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bu tanımlamaya göre; davacı tarafından şoförü ile birlikte kullanılması için aracın davalılara tahsis edilmesi kararlaştırıldığından taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğundan bahsedilemez. Taraflar arasındaki ilişki ticari nitelikteki hizmet sözleşmesidir. 6100 Sayılı HMK’nun 33. maddesi gereğince bir davada olayları ortaya koymak taraflara ait olup öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirmesini yapmak ve uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakime aittir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığı, tarafların ticari şirket olup, 6102 sy. TTK 5. maddesi uyarınca davaya bakmakta Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Bu nedenle Mahkemece yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığından bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince kararın karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.