YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4839
KARAR NO : 2019/8
KARAR TARİHİ : 14.01.2019
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında 05/11/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, 2012 yılı Kasım, Aralık, 2013 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ilişkin kira borcu ödenmediğinden bahisle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını belirtmiş, takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, kendisinin lojmana yerleşmesi sebebiyle davacı ile imzalamış olduğu kira sözleşmesinin hiç uygulamaya sokulmadığını, kiralananın Hasan İpek isimli şahıs tarafından kullanıldığını, kiracının bu kişi olduğunu belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece icra takibine konu aylara ilişkin ödemenin davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağına dayanan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davalı vekilinin, 2012 yılı Kasım ayının ödendiğine dair temyiz itirazlarına gelince;
Geçerli olan bir kira sözleşmesi ya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile ya mahkeme kararı ile ya da kiralananın yok olması ile sona erer. Kiracı, kiralananı kullanımında bulundurduğu sürece kira bedeli ödemek ile yükümlüdür. Bununla birlikte kira bedelinin ödendiğini ve taşınmazın tahliye edildiğini ispat yükü kiracıya aittir. Taraflarca imzalanmış kira sözleşmesinin 8. maddesi ile kiracı için kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirimde bulunma şartı getirilmiştir. Bu şartın kiracı tarafından yerine getirilmemiş olması nedeniyle taraflar
arasındaki kira sözleşmesi halen geçerlidir ve kira bedellerinin kira sözleşmesinin tarafı olmayan Hasan İpek isimli şahıs tarafından ödendiği de davacı ve davalının kabulündedir. Dosyaya getirtilen ve sunulan hesap hareketleri kira sözleşmesine ait tüm dönemi kapsamamaktadır. 2012 yılı Kasım ayına ilişkin … isimli şahsın ödemesinin bulunduğu da dikkate alındığında, banka kayıtlarının tamamının ilgili bankadan getirtilerek tahakkuk edecek olan kira bedelinden … tarafından ödenmiş olan kısımların düşülmek suretiyle toplam borcun hesaplanması gerekirken eksik bilirkişi incelemesi neticesinde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi