Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/4520 E. 2018/11580 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4520
KARAR NO : 2018/11580
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş ise de, temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı ile aralarında 01.01.2010 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, iş bu kira sözleşmesinden kaynaklı başlatılan takiplere sehven itirazda bulunulmadığından takiplerin kesinleştiğini, ödenmeyen kira borcu bulunmadığını belirterek davalı tarafından başlatılan icra takipleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kira bedellerini ödediğini ispat yükümlülüğü davacı kiracıda olup davacının ödeme yapmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda; Davacı ile davalı arasında, 01.01.2010 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira bedeli aylık 1.000.-TL olup, sözleşmenin ön yüzünde dava dışı … ‘a ait … hesap numarası bildirilmiş, hususi şartlar 22. maddesinde ” 300.-TL ‘nin posta çeki hesabına, bakiye 700.-TL ‘nin ise elden ödeneceği” hususu kararlaştırılmıştır. Davacı kiracı, dava dilekçesinde kira bedellerinin bir kısmının dava dışı … ‘ın posta çeki hesabına, bir kısmının elden davalıya, bir kısım kira bedelinin ise elektrik borcuna mahsuben ödendiğini belirterek hiç kira borcu kalmadığı iddiasında bulunmuş olup delil listesi ekinde bir kısım elektrik tahsilat makbuzları ile posta çeki hesabına yaptığı ödemelere ilişkin dekont suretleri ve kasa kayıt defter suretini sunmuştur.
Mahkemece, … Müdürlüğü’ne yazılan yazıda, 01.01.2010- 01.10.2011 dönemine ait hesap dökümü istenmesi üzerine verilen cevapta “zaman aşımı nedeniyle hesap dökümü ayrıntısı verilemediği ” bildirilmiş ise de davacı vekili tarafından temyiz dilekçesi ekinde posta çeki havale listesi sunulduğu görülmüştür.
Davacı, dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanmamış ise de hâkim, bilirkişi ve keşif delillerine kendiliğinden de başvurabilir (m. 266 ve m. 288). (Kuru Baki, Arslan Ramazan, Yılmaz Ejder, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, … 2011, 22. Baskı, s.377, 378). O halde Mahkemece yapılacak iş; davacının ödeme iddiası, davalının ise kendisine ödeme yapılmadığı savunması da birlikte değerlendirilerek kira bedellerinin ödenip ödenmediği tespit edilmeli; öte yandan davacı vekili tarafından temyiz dilekçesi ekinde ibraz edilen … havale listesi de eklenerek … den getirtilecek kayıtlar ve tarafların tüm delilleri de incelettirilmek suretiyle konusunda uzman bilirkişi heyetinden taraf ve Yargıtay denetimine uygun rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.