Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/4225 E. 2017/12312 K. 20.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4225
KARAR NO : 2017/12312
KARAR TARİHİ : 20.09.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki iktisap ve ihtiyaç nedeniyle tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı tarafından istenilmiş ise de, davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar vekili, davacıların karı-koca olduklarını ve dava konusu taşınmazı 28/02/2014 tarihinde satın aldıklarını, dava konusu taşınmazın boş bir arsa olduğunu ancak eski malikin davalının işyerini devraldığı kişi ile yaptığı kira sözleşmesine göre dava konusu yerin oto yıkama ve lastik satış yeri olarak kullanılacağının kararlaştırıldığını, davalının taşınmaz üzerine büfe kurduğunu, davacıların ise eğitim gönüllüleri olup okul açtıklarını, dava konusu satın alınan taşınmazın … nin ve …’a ait çocuk yuvasının hemen bitişiğinde olduğunu, davacıların taşınmazı satın aldıklarını davalıya 20/03/2014 tarihinde tebliğ edilen … 11. Noterliğinin 19/03/2014 tarih ve … Y nolu ihtarnamesiyle bildirdiklerini, kolej ve çocuk yuvasının servis araçlarının ve misafir araçlarının konulabileceği otoparkın bulunmadığını, bunun için davacının … na ait alanı kiralayarak kullandığını, kiralanan taşınmaz için aylık 6.590 TL kira ödediklerini, davalının ise dava konusu taşınmaza 1000 TL kira ödediğini, davacıların dava konusu taşınmaza ihtiyaçları olduğundan fahiş bir fiyata satın aldıklarını, belirterek mecurun yeni maliki olmaları ve ihtiyaçları sebebiyle, esasen davalının geçerli bir kira akdine sahip olmaması nedeniyle kiralanandan tahliyesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, 19/03/2014 tarihli ihtarnamede taşınmazın ihtiyaç nedeniyle tahliye edilmesini istedikleri halde ihtiyacın ne olduğuna ilişkin açıklama olmadığını, davacıların ihtiyaç iddiasının gerçek ve samimi olmadığını, taşınmazda kiracı olduğunu, daha doğrusu esas kiracının ortağı Tuncay Toprak iken ortaklıktan ayrılınca davalının, kiracı olarak kullanmaya devam ettiğini, davalının düzenli olarak kiralarını ödediğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iktisap ve ihtiyaç nedeniyle açılan davanın kabulü ile taşınmazın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun adi kira hükümlerine tabi kira sözleşmelerinde kira süresinin taraflarca tayin edilmesi halinde sözleşmenin sona erme hali Türk Borçlar
Kanunu’nun 327.
maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmedeki sürenin bitimini takip eden bir ay içinde kiralayan, İİK.’nun 272. maddesi gereğince icra dairesinden tahliye isteyebileceği gibi dilerse mahkemeden de tahliye isteminde bulunabilir. Konut ve çatılı işyeri kiralarına tabi taşınmazlarda ise tahliye davası açılabilecek haller sınırlı olarak sayılmıştır.
Dava konusu taşınmaz tapu kaydında “arsa” niteliğindedir. Yine 05/07/2012 başlangıç tarihli 2+2 yıl süreli sözleşmede kiralananın oto yıkama ve Lastik satışı için kullanılacağı kararlaştırılmıştır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazda arsanın sol tarafında, arka tarafında ve sağ tarafında birbirine bitişik olarak yan yana dizilmiş vaziyette tek katlı çatıları eternit kaplı basit malzemelerden yapılmış baraka benzeri (temeli olmayan geçici yapı)çeşitli yapıların bulunduğu, bu yapıların Oto yıkama alanı, Oto Kurulama alanı, Oto Kuaför alanı, Müşteri Bekleme alanı, tuvalet, vs. olarak kullanıldığı, tespit edilmiştir. Dosya kapsamından kiralananın galip vasfının çatılı olmadığı anlaşılmış olup yeni iktisap ve ihtiyaç nedeniyle ancak konut ve çatılı işyerleri için tahliye davası açılması mümkündür. Bu durumda mahkemece dava şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.