Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/4141 E. 2018/12744 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4141
KARAR NO : 2018/12744
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; …… …… 2007 …… 435 …… tip ………… …… nolu …… davalıya ……andığını, davalının sözleşme gereğince iş makinesini kullandığı halde 28.01.2014 tarihli ……… numaralı …… borcu olan 4.006.20 TL ‘yi ödememesi üzerine başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine………ına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler …… düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
……… mahkemelerinin görevi 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde düzenlenmiş ve maddenin 1. bendinde ” Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ……… mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiştir.
Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise aynı yasanın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmelidir. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan …… hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Somut olayda; Taraflar arasında uyuşmazlık konusu bulunmayan 15.03.2013 tarihli sözleşmede ” sözleşmenin konusu ve şartları” başlıklı bölümde ” Bu sözleşme ile ……ayan, sözleşmede belirtilen iş makinesi ve operatörü işbu sözleşme hükümleri çerçevesinde kullanması için ……cıya teslim etmeyi, ……cı ise söz konusu ve makine ve operatörü işbu sözleşmeden …… hak ve sorumlulukları doğrultusunda kullanmayı ve kullanma karşılığı sözleşmede belirtilen …… bedelini/bedellerini ödemeyi kabul ve taahhüt eder. ” düzenlemesi mevcuttur. Davacı işbu sözleşmeye dayanarak düzenlediği 28.01.2014 tarihli ……da ise alacağın dayanağını ” mini ekskavatör, 28 günlük çalışma bedeli” olarak göstermiş ve davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine de aleyhine bahsi geçen ……ya dayalı icra takibi başlatmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan sözleşmenin, şartlarını düzenleyen ilgili maddeleri göz önüne alındığında sözleşmenin şoförlü (operatörlü) araç ……ama hizmetine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla; Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup taraflar arasında …… ilişkisi bulunmamaktadır.
O halde Mahkemece, davanın taraflarının tacir olduğu gözetilerek uyuşmazlıkta Asliye ……… Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma kapsamına göre davalının sair temyiz itirazları bu aşamada incelenmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.