Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/4043 E. 2018/10643 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4043
KARAR NO : 2018/10643
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespitine ilişkin asıl dava ile kiralananın tahliyesine ilişkin karşı davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-k.davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-Karşı Davalı tarafından 24.12.2014 tarihinde açılan asıl davada; … Spor Kulübünün, mülkiyeti …’na ait olan … ili … ilçesi 275 ada 22,23,25 ve 26 parsellerde kurulu spor ve sosyal tesisleri alanını 15.02.2013 tarihinde düzenlenen sözleşme ile 36 ay süre ile kiraladığını, yapılan sözleşmenin 15.02.2016 tarihinde sona ereceğini ancak davalı …’nın tarafına 24.10.2014 tarih ve 212856 sayılı yazıyı göndererek … Büyükşehir Belediyesi Encümeni’nin 22.10.2014 gün ve 1377 sayılı kararıyla sözleşmenin fesih edildiğini bildirerek 14 gün içerisinde taşınmazdan tahliyesini istediğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin devam ettiğini belirterek kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-Karşı Davacı, davacı … ile aralarında düzenlenen kira sözleşmesi devam ederken kiracının Belediyenin onayı olmadan dava konusu taşınmazı üçüncü kişilere kiraladığını ve her ayın 1. ile 5. günleri arasında ödenmesi gereken kira bedelini ödemediğini, bu hususta kiracıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ edildiğini ancak kiracının sözleşmeye aykırılığı gidermediğinden 22.10.2014 tarihli ve 1377 sayılı encümen kararı ile kira sözleşmesinin feshine karar verildiğini belirterek davanın reddini dilemiş ; 20.01.2015 tarihinde açılan karşı dava ile de kiracının kira bedelini zamanında ödememekle ve alt kiracı yasağına uymamakla sözleşmeye aykırı hareket ettiğinden bahisle kira sözleşmesinin feshinin tespiti ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, kiracılık sıfatının tespitine ilişkin asıl davanın reddine, tahliyeye yönelik açılan karşı davada ise dava konusu 275 ada 26 parsel ile ilgili davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu 275 ada 22,23 ve 25 parsellerle ilgili karşı davanın kabulü ile taraflar arasında dava konusu taşınmazlarla ilgili düzenlenen 15.02.2013 tarihli kira sözleşmesinin 22.10.2014 tarihi itibari ile feshedildiğinin tespiti ile davacı- karşı davalının taşınmazlardan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalının asıl davaya yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacı-Karşı Davalının karşı davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince ;
Harca tabi davalarda, başvurma harcı ve nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır (Harçlar Kanunu 27-28 mad). Dava açılırken harcın eksik alınmış olması halinde, mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanun’unun 30 ve 33. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HMK 150. maddesi uyarınca süresinde harç tamamlanarak dava yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Somut olayda; Harca tabi dava değerinin son dönemde ödenen bir yıllık kira bedeli olması gerektiği halde davacı tarafça yıllık kira bedeli üzerinden harç ödenmediği , mahkemece de eksik harcın ikmali için mehil verilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, yıllık kira bedeli miktarı üzerinden eksik harcın tamamlattırılması, yatırılmadığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve süresi içinde harç ikmaliyle yenilenme yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-)Bozma nedenine göre davacı-karşı davalının karşı davaya diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının asıl davaya ilişkin verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle karşı davaya ilişkin verilen hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davacı-karşı davalının karşı davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.