Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/3998 E. 2018/10660 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3998
KARAR NO : 2018/10660
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalıya 15.06.2005 tarihli sözleşme ile işyeri kiraladıklarını, davalının kira bedellerini ödemeyi aksattığını, zamanla da hiç ödemediğini, 2008 Ocak ayı ile 2009 Temmuz ayı arası ödenmeyen kira alacağı için daha önceden takip başlattıklarını, daha sonra bakiye kısım ve takipten sonra ödenmeyen 2009 Ağustos ile 2013 Temmuz ayı arası kira ve aidat bedelinin tahsili için … 23. İcra Müdürlüğü’ nün 2013/7907 E. Sayılı dosyası ile icra takibini başlattıklarını, davalının icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemişlerdir.Davalı; yapılan ilk sözleşme ile devir ve eşya bedeli için 1.300 TL ve kira bedeli için 500 TL olmak üzere anlaştıklarını, daha sonra bu sözleşmeden vazgeçerek sadece 500 TL kira bedeli için sözleşme yaptıklarını, halen aylık 750 TL kira bedeli ödediklerini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; sonraki sözleşmenin ilk sözleşmeyi zımnen ortadan kaldırdığı, davacıların sonradan imzalanan sözleşmenin muvazalı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle, davalının aylık kira bedelinin 750 TL olduğunun kabul ettiği dikkate alınarak ödenmeyen 4500 TL kira bedeli, 3.002 TL aidat bedeli olmak üzere toplam 7.502 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık aynı taşınmaz için düzenlenmiş 15.06.2005 başlangıç tarihli, bir yıl süreli aylık kira bedeli 1.800 TL olan kira sözleşmesi ile 15.07.2005 başlangıç tarihli, bir yıl süreli aylık kira bedeli 500 TL olan sözleşmelerden hangisine itibar edileceği hususundadır. Her iki sözleşmedeki imzaların taraflara ait olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davada ve icra takibinde dayanılan aylık 1.800 TL bedelli kira sözleşmesine karşı davalı taraf imza inkarında bulunmamıştır. Davalı; ilk sözleşme ile devir ve eşya bedeli yönünden de anlaşma yapıldığını ve ikinci sözleşme ile ilk sözleşmenin ortadan kaldırıldığını ileri sürmüş ise de iddiasını ispat edememiştir. İkinci sözleşmede ilk sözleşmenin ortadan kaldırıldığına dair bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu durumda sonradan düzenlenen düşük bedelli sözleşmenin vergi dairesine ibraz için düzenlendiği ve muvazaalı olduğunun kabulü gerekir.Bu durumda ilk sözleşme ortadan kaldırılmadığına göre davacı ilk sözleşmeye göre alacağını isteyebilir. Mahkemece uyuşmazlığın davacının dayandığı 15.06.2005 başlangıç tarihli ve 1.800 TL bedelli kira sözleşmesi uyarınca çözümlenmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı kiracının ibraz ettiği aylık 500 TL bedelli sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilip ve davalının kabul ettiği aylık 750 TL kira bedeline göre alacak miktarı hesaplanarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.