Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/3834 E. 2018/10563 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3834
KARAR NO : 2018/10563
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılardan Yukinoro Komada ile aralarında 01.03.2011 başlangıç tarihli üç yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, diğer davalı … San. Tic.A.Ş.’nin ise sözleşmede kefil olduğunu, davalının fesih süre ve usulüne uymaksızın kiralananı 21.05.2014 tarihinde tahliye ettiğini, taşınmazın yeniden Temmuz ayında kiraya verildiğini belirterek ödenmeyen Haziran ayı kira bedeli ile aidatı ve taşınmazdaki hor kullanıma ilişkin zarar bedelinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 8.660.80.-TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, … Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesini, esas yönünden ise davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde ” Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “, aynı Kanun’un 10. maddesinde de ” sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemeleri mevcuttur. Davacı dava dilekçesinde, ödenmeyen kira bedeli ile aidat alacağı ve taşınmazdaki hor kullanım nedeniyle uğradığı zarara ilişkin tazminat talep etmiştir. Bu itibarla, kira ilişkisinden kaynaklanan alacak davalarında davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi dışında ayrıca sözleşmenin ifa olunacağı yer mahkemesi; yine tazminat davasında da haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemeleri de yetkili olduğundan ve belirtilen yerlerden birini seçmek hakkı kiraya verene ait olduğundan, davacının davasını kiralanan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.O halde kiralananın …/ …adresinde bulunduğu gözetilerek işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.