Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/3813 E. 2018/10646 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3813
KARAR NO : 2018/10646
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda,davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 22.01.2015 tarihinde açtığı işbu dava ile; davalı … İnşaat Ltd.Şti. ile aralarında 16.12.2011 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre tarafına ait olan … İlçesi … Köyü tapusuna kayıtlı 688 parselde bulunan taşınmaz üzerinin davalı … İnş.Ltd.Şti. tarafından şantiye binası olarak kullanılmak amacıyla 12 ay süre ile kiralandığını, sözleşmeye göre kiracının yükümlülükleri arasında kiralama süresi bittiğinde şantiye binasının sökülerek zemin betonun kaldırılacağı, yine devamında arazi üzerine 60 gün içerisinde kalınlığı 70-100 cm. olan has toprak dökülerek zeminin düzleştirileceği ve belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmediği takdirde şantiye binasının bulunduğu yeri kiralayan firmanın 10.000 TL tazminat ödeyeceğinin bulunduğunu ancak davalı şirket’in sözleşme şartlarını yerine getirmediğini, bunun üzerine … 4.Noterliği’nin 25.02.2013 tarih ve 1539 yevmiye nolu ihtarname çekildiğini, davalının ihtarnameye karşılık dahi vermediğini, yine açılacak davaya delil teşkil etmesi için … 2.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından delil tespitinde bulunulduğunu, aradan geçen bu zamana kadar davalı firmanın sözleşmedeki şartları halen yerine getirmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL’nin 16.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, öncelikle delil tespiti ve bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, tarafına tebliğ edilmeyen 10.07.2013 tarihli bilirkişi raporunun aleyhine delil olmasının hukuki dayanağı bulunmadığını ,dava dilekçesinde bahsi geçen …4. Noterliği’nin 1539 yevmiye numaralı ihtarnamesinin de tarafına tebliğ edilmediğini; taşınmazın, taraflarınca sözleşmeye uygun olarak sözleşme süresinin sonuna kadar kullanıldığını, sonrasında ise dava dışı … A.Ş tarafından 2013 yılı Mayıs ayına kadar, Mayıs 2013 tarihinden sonra da 3. bir firma tarafından kullanıldığını, bu 3. firmanın da kullanımı bittikten sonra kiralanan davaya konu taşınmaz üzerindeki beton ve sair şeylerin kaldırılıp söz konusu arsaya toprak döküldüğünü, gecikmenin, davacının taşınmazını kira sözleşmesi bitmesine rağmen başka firmalara kullandırmasından kaynaklandığını, bu bakımdan davacının hiçbir zararı bulunmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 10.000 TL’nin 16.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 16.12.2011 tarihli 12 ay süreli kira sözleşmesi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 2. maddesi ile kiralanan taşınmaz üzerine şantiye binası yapılacağı , yapılacak şantiye binasının yıl sonunda veya iş bitiminde sökülerek zemin betonun kaldırılacağı , 3. maddesinde beton kaldırıldıktan sonra şantiye binası için kurulan (beton dökülen) arazi üzerine 60 gün içerisinde, kalınlığı 70-100 cm olan has toprak dökülerek zeminin düzeltileceği, 4. maddesinde ise belirtilen gün içerisinde 3. maddede bildirilen şartların yerine getirilmemesi halinde kiracının kiraya verene 10.000 TL tazminat ödemekle yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır. Mahkemece ,taraflar arasındaki kira sözleşmesinin uyuşmazlık hakkında açık hükümler içerdiği ve bahsedilen hükümlere göre kira sözleşmesi süresinin 16.12.2012 tarihinde sona ermiş olmasına rağmen 10.07.2013 tarihinde … 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/133 D.iş sayılı dosyasında hazırlanan rapora göre henüz davalı tarafından sözleşme şartlarının yerine getirilmediği anlaşıldığından davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de davalı vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde, davaya konu kiralanan taşınmazın üzerindeki beton ve sair şeylerin kaldırılarak söz konusu arsaya toprak döküldüğü , ayrıca davacı vekili tarafından verilen cevaba cevap dilekçesinde de davalının ,dava dilekçesinin tebliğinden sonra şantiyeyi kaldırıp toprak zemin döktüğü belirtilmiş olmakla taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesinde belirtilen edimin yerine getirilip getirilmediğinin mahallinde keşif yapılmak suretiyle tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile davalının savunması nazara alınmaksızın hüküm verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.