Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/3810 E. 2018/10664 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3810
KARAR NO : 2018/10664
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; taşınmaza 07.09.2004 tarihinde malik olduğunu, davalı kiracının 02.09.2009 tarihinde fesih ihtarı gönderdiğini ancak taşınmazın tahliye edilmediğini ileri sürerek, 2009 yılı Kasım ayı kira bedeli 11.000 USD nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı; 6570 sayılı yasanın 11. maddesine göre dönem sonundan 15 gün önce sözleşmeyi feshettiklerini, taşınmazı 15.11.2009 tarihinde tahliye ettiklerini, fesihten tahliyeye kadar ecrimisil borcu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; sözleşmenin davalı tarafça feshedildiği, fesihten sonra davalının borcunun fuzuli işgal bedeli ödemek olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Önceki malik ile davalı arasında imzalanan 16.10.2000 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı ve davacının 07.09.2004 tarihinde taşınmaz satın alarak malik olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kural olarak anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Kiralananın anahtarının usulüne uygun şekilde davacıya teslim edildiği davalı kiracı tarafından yazılı delillerle kanıtlanmalıdır. Yasal anahtar teslimi bizzat anahtarı kiraya verene vermek veya tevdi mahalli tayini ya da Noter’e tevdi edilip keyfiyetin kiraya verene tebliğ edilmesi suretiyle yapılır.Mahkemece, davalının sözleşmeyi feshettiği, fesih tarihinden sonra kira borcu olmadığı gerekçesiyle karar verilmiş ise de; somut olayda usulune uygun anahtar teslimi bulunmamaktadır. Bu itibarla, davacının 2009 Kasım ayı kira bedelini talep etme hakkı bulunduğu gözetilerek ve 2009 aralık ayı, 2010 Ocak ile Eylül aylarına dair talep edilen kira alacağına dair kesinleşmiş mahkeme kararları üzerinde de durulmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ve eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.