Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/3782 E. 2018/10410 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3782
KARAR NO : 2018/10410
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, … plakalı aracı dava dışı …’dan satın aldığını, davalı … Sigorta ile yapılan 22/11/2012 tarihli sözleşme ile aracın kira sözleşmesinin sonunda teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, davalı … Sigorta ile diğer davalı … arasında 24/07/2012 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleme gereği söz konusu aracın 16/08/2013 tarihine kadar aylık 1.600 TL bedelle kiralandığını, 22/11/2012 tarihli protokole rağmen davalı …’in ne müvekkiline ne de diğer davalıya kira bedellerini ödemediğini ve 16/08/2013 tarihinde aracı teslim etmediğini belirterek … plaka nolu aracın teslimine, ödenmemiş 14.000 TL kira bedeli ve sözleşme bitim tarihinden itibaren mahrum kalınan şimdilik 1.000.TL kârın sözleşme bitiminden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …, 25/07/2012 tarihli sözleşmenin tahrif edilmiş, gerçek dışı bir sözleşme olduğunu, davalı Network şirketi ile araç kira sözleşmesi yapıldığını ve 25/07/2012 tarihine kadar olan kira bedellerini ödediğini, bu tarihten sonra ise söz konusu aracın 32.000 TL karşılığı satışı konusunda tarafların anlaştıklarını, satış bedelinin 26.796,97 TL kısmı ödendiği halde tescil işlemlerinin yapılmadığını, ödenen bedelin iadesi için… 14. Asliye ticaret Mahkemesinin 2013/393 E sayılı dosyasında dava açtıklarını, borcu olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu … plakalı ve … motor numaralı …marka 2009 model aracın davalılardan alınarak davacıya teslimine, 14.026,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Harca tabi davalarda, başvurma harcı ile nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır (Harçlar Kanunu 27-28 mad). Dava açılırken harcın eksik alınmış olması halinde, mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanun’unun 30 ve 33. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve …nun 150. maddesi uyarınca süresinde harç tamamlanarak dava yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.Somut olayda; davacı kira alacağı ile birlikte kiralananan aracın da teslimini talep etmiş olmakla harca tabi dava değeri son dönemde ödenen bir yıllık kira bedeli ve alacağın toplamı olduğu halde davacı tarafça harcın eksik ödendiği, mahkemece de eksik harcın ikmali için mehil verilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece yıllık kira bedeli ve istenen alacak miktarı üzerinden eksik harcın tamamlattırılması, yatırılmadığı takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi ve süresi içinde harç ikmaliyle yenilenme yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yönler gözetilmeksizin uyuşmazlığın esası incelenerek hüküm kurulması yerinde değildir.
2-) Dava dilekçesinde, … Sigorta Aracılık Hizmetleri ve … davalı olarak gösterilmiş olup dosya kapsamından adı geçen davalının hükmü şahsiyeti bulunmadığı, dava dilekçesinde firma sahibinin isminin gösterilmediği anlaşılmaktadır. Söz konusu davalıya, dava dilekçesinin tebliği için çıkartılan davetiye,“ daimi çalışanı” şerhi ile tebliğ edilmiş olup dava dilekçesinde firma sahibinin ismi gösterilmediği gibi dava dilekçesi usulüne uygun olarak adı geçen firma sahibine tebliğ edilmemiştir. Davalının işyerinde bulunup bulunmadığı belirtilmeden doğrudan çalışana yapılan tebligat usulsüzdür. Yargılamada, davalıya yapılan diğer tebligatlar ise aynı adreste 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş olup davalıya daha önce yapılan tebligat usulsüz olduğundan sözü edilen tebligatlar da usulsüz olup davalıya dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemiş ve taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. Bu nedenle Mahkemece, davacıya firma sahibinin adı açıklattırılıp bu kişiye dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek, taraf teşkili sağlanmadan ve hükmü şahsiyeti bulunmayan davalı firma hakkında hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda bir ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK 428 maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte yazılı nedenle davalının sair temyiz itirazların incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.