Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/3598 E. 2017/12938 K. 28.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3598
KARAR NO : 2017/12938
KARAR TARİHİ : 28.09.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen itirazın iptali ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı ile aralarında … İli …İlçesi… Mahallesi … Sok. … Sitesinde bulunan dairenin kiralanması konusunda 01.09.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi yapıldığını, davalının 01.09.2013 tarihinden, 2014 yılı Temmuz ayı dahil olmak üzere, takip tarihine kadar kira bedelini ödemediğini, bunun üzerine … 14.İcra Müdürlüğü’nün 2014/6167 Esas sayılı takip dosyasında 16.07.2014 tarihinde başlatılan icra takibi ile 01.09.2013-01.07.2014 tarihleri arası kira bedelinin talep edildiğini, davalının kira bedelini ödediğini belirterek itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ancak davalının herhangi bir ödemede bulunmadığını belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının mecurdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmaz müşterek olduğundan tahliyesinin istenemeyeceği gibi iş bu davanın da açılamayacağını,davacının kira sözleşmesini kötüniyetli olarak düzenlediğini ancak buna rağmen kira bedellerinin bir kısmını elden bir kısmını da senet karşılığı ödediğini, ayrıca kendisinin de davacıdan kira alacağı bulunduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiş, tahliye talebine ilişkin olarak ise olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Karar, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; Kiralananda davacı ve davalının paylı mülkiyet hükümlerine göre paydaş oldukları anlaşılmaktadır.Davaya dayanak takibin kiraya veren sıfatıyla davacı tarafından kiracı paydaş hakkında yapılmış olmasında ve davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Takibe konu alacağın ödenmemiş olduğu ve davalının temerrüde düştüğü anlaşılmakta olup temerrüt olgusunun gerçekleşmesi nedeniyle bir paydaşın diğer paydaş hakkında kiralananın tahliyesini istemesi mümkün ise de verilen bu kararın infazı mümkün değildir. Bu itibarla, paydaşlar arasında açılan davalarda tahliye kararı verilemeyeceği ancak şartların oluşması, tahliye sebeplerinin varlığı halinde aktin feshi ile yetinilebileceği gözetilerek aktin feshine karar verilmesi gerektiği halde davacının tahliye istemine ilişkin olumlu -olumsuz karar verilmemesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddi ile alacağa yönelik hükmün ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.