Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/2781 E. 2017/3178 K. 16.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2781
KARAR NO : 2017/3178
KARAR TARİHİ : 16.03.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; davalının halen aylık 2.890 TL kira bedeli ödediğini, emsallere göre kira parasının düşük kaldığını belirterek 1.7.2013 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 5.500 TL olarak tespitini istemiştir.
Davalı vekili dilekçesinde, talebin fazla olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bilirkişi raporu ile taşınmazın boş olarak aylık kira bedelinin brüt 5.625 TL belirlendiği, davalının eski kiracı olduğu gerekçesiyle hak ve nesafet indirimi yapılarak kira bedelinin aylık brüt 4.000 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Y.İ.B.K. ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre “hak ve nesafet” ilkesi uyarınca kira parasının tespitine karar verilirken öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmeleri aslı veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, bilirkişi marifetiyle kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek görülüp incelenmeli, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, kira başlangıç tarihi, kira süreleri vb.) kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir.
Taraflar arasında 01.07.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından tespiti talep edilen 01.07.2013 dönemi hak ve nesafet dönemi olup mahkemece hak ve nesafete göre

belirleme yapılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Bilirkişi kurulu 04.03.2015 tarihli raporunda, taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halinde aylık brüt 5.625 TL kira bedeli getirebileceğini belirtmişlerdir. Ne var ki mahkemece hiç bir gerekçe gösterilmeden yapılan yaklaşık %30 hak ve nesafet indirimi fazla olup hakkaniyete uygun değildir. Mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.