Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/2377 E. 2017/12782 K. 27.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2377
KARAR NO : 2017/12782
KARAR TARİHİ : 27.09.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki uyarlama ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı Kaymakamlık ( Kale Mal Müdürlüğü ) ile özel hukuki ilişki kapsamında kira sözleşmesi imzalandığını, … 3. Noterliğinin 03/08/2007 tarih ve 22013 yevmiye nolu sözleşmesi ile yapılan kira sözleşmesinde: Kale İlçesi Kumluyazı Mahallesi 805 nolu taşınmazın tamamının 5 yıl süre ile kendisine kiraya verilmesinin kararlaştırıldığını, kira sözleşmesinde kiraya verilen taşınmazın alanının 6.065,00 m2 olarak, ilk yıl kira bedelinin 73.100 TL olarak belirlendiğini, her yıl ÜFE endeksi oranında artırım öngörüldüğünü, kira başlangıç tarihinin 03/08/2007 tarihi olduğunu, kiraladığı yerin …-… Karayolu üzerinde … köprüsü kenarında, dinlenme tesisi, lokanta ve büfe olarak kullanılan komple bir tesis olduğunu, bu tesisin bazı alanları kullanılmadan, komple tesisin ticari amaçla kullanılması ve gelir getirmesinin mümkün olmadığını, bir bütün olarak kiraladığı dinlenme tesisini oluşturan müştemilatların bir kısmının kiralanan taşınmazın dışında kalması ve maliklerince kullanmaya ve yatırıma izin verilmemesi nedeni ile mecuru kira amacına uygun olarak kullanamadığını, gelir kaybına uğradığını, taraflar arasında imzalanan 03/08/2007 tarihli kira sözleşmesinde, 03/08/2010-03/08/2011 dönemi 108.209,00 TL olan kira bedelin 52.669,680 TL’na, 03/08/2011-03/08/2012 dönemi 119.400,00 TL olan kira bedelin 58.116,79 TL’na, indirilmek suretiyle uyarlanmasına, fazla ödenen 116.822,53 TL’nin KDV’si ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davaya konu kira sözleşmesi Kale Mal Müdürlüğü ile davacı arasında yapıldığından davada husumetin Maliye hazinesini temsilen Kale Mal Müdürlüğüne yöneltilmesi gerekirken Kale Kaymakamlığına yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın öncelikle husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, DSİ veya Karayollarına tahsis edilmiş olsa bile 5018 sayılı yasaya göre bahsi geçen 197 parselinde mülkiyeti hazineye ait olup adı geçen kurumların davacıya kiraya verilen 6.065,00 m2 alan üzerinde herhangi bir müdahalede bulunmadığını, aksine Karayollarına tahsis edilen kısmınkiraya verilen yerin bitişiğinde olduğundan davacının kiraladığı yere daha çok yolcu konaklamasına yol açtığından kâr oranının artmasına sebebiyet verdiğini, 197 parsel nolu hazineye ait yerden de fiilen yararlandığı için herhangi bir zararı bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi DSİ ve Karayolları Genel Müdürlüğünün davacının kullanım alanını fiilen daraltan ve zararına yol açan herhangi bir işlemi bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 03/08/2010 – 02/08/2011 dönemi için kira bedelinin 68.547,09 TL olarak; 03/08/2011 – 02/08/2012 dönemi için kira bedelinin 76.087,03 TL olarak tespitine, fazla ödenen 82.974,88 TL kira bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; yargılama esnasında davalı … Kaymakamlığının hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı tacir olup, eylem ve işlemlerinde basiretli bir tacir gibi davranma ve bu nedenle sonuçlarına katlanma yükümlülüğü altında olup, mecurun sınırlarının araştırmak suretiyle sözleşmeyi imzaladığının da kabulü gerekir. Yine kira sözleşmesinde, kiralayanın, taşınmazın sahibi bulunmasına gerek olmadığı gibi bu husus kira sözleşmesi yapmasına engel de değildir. Davalı tarafından kiralanmakla birlikte keşif esnasında tespit edilen ve diğer kurumların arazileri içinde kaldığı anlaşılan kısımlara ilişkin olarak davacıya yöneltilmiş herhangi bir dava ve takipte bulunmadığı gibi, dava tarihine kadar da taşınmazın bu kısımlarının da davacı tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece yasal şartları bulunmadığından uyarlama davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.