Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/2170 E. 2017/12801 K. 27.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2170
KARAR NO : 2017/12801
KARAR TARİHİ : 27.09.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; … Nakliyat Tur. Kim. Mat. Paz. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ortakları olduklarını, bu şirketin sınai faaliyetleri için davalıya ait … … Köyü, Dombadan mevkii 609 nolu parseli 21/01/2011 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladıklarını, kira sözleşmesinin iki yıl süreli olduğunu, bu sözleşmeye göre aylık kira bedelinin 2.500,00 TL + KDV olduğunu, kira sözleşmesi müvekkilleri açısından çekilmez hale gelince işyerlerini kira sözleşmesine konu taşınmazdan tahliye etmeye karar verdiklerini ve bu durumu davalıya ihtarname keşide ederek bildirdiklerini, 10.08.2012 tarihinde de taşınmazın tahliye edilerek anahtarlarının davalının işçisine teslim edildiğini, sonuç itibariyle kiracı şirket olarak kaldıkları dönem içinde tüm kira bedellerini yatırmış olduklarını, son bir ay itibariyle kirayı da ödeyerek taşınmazı tahliye ettiklerinden davalıya borçlu değil aksine alacaklı olduklarını, ancak davalının kira sözleşmesinin teminatı karşılığı almış olduğu senetleri iade etmediğini, bu nedenlerle davalının elinde bulunan her biri 2.950,00 TL’sı bedelli senetlerle ilgili olarak davalı tarafından … 8. İcra Müdürlüğünün 2012/6954 Esas ve … 3. İcra Müdürlüğünün 2012/5111 Esas sayılı takip dosyaları ile aleyhlerine takip başlatıldığını iş bu takiplerin durdurulmasını ve takiplerin iptali ile bu senetler yönünden borçlu olmadıklarının tespitini, icra tehdidi altında ödenen bedellerin istirdadını ve davalının elinde bulunan 21.11.2012 ve 21.12.2012 tarihli senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Davalı; kira süresi dolmadan haksız olarak işyerini terk eden kiracıların takip eden aylar için sorumluluğunun devam edeceğini, anahtar tesliminin usulünce yapılmadığını, okuma yazma bilmeyen bir şahsa anahtar teslim edildiğini ve bu teslimattan kendisinin haberi olmadığını, nitekim bu şahıs tarafından işyerinin soyularak zarara uğratıldığını, tahliyeden 20.2.2013 tarihinde haberdar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın 07.08.2012 tarihinde boşaltılarak teslim edildiği kabul edilmek suretiyle, kira sözleşmesinden doğan hakkını kullanan kiracıların ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği 10.07.2012 tarihinden bir ay sonraki tarih olan 21.08.2012 tarihi itibari ile borcu bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacıların dayandığı ve dava konusu taşınmaza ait kira sözleşmesi 21.01.2011 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli olup, sözleşmenin hususi şartlar 8. Maddesinde, kiracı kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirimde bulunmayı taahhüt ettiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kira akdi kullandırma akitlerinden olup bununla kiraya veren, ücret karşılığı bir şeyin kullanımını kiracıya terk etmek durumundadır. Musakkaf taşınmazlar, otomobiller, kilitli dolaplar gibi şeylerin teslimi, anahtar teslimi suretiyle olur. Anahtar teslimi ile birlikte kiralanan üzerindeki tasarruf hakkı teslim alana geçer.
Kiracıların bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi, başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Yasal anahtar tesliminin ya bizzat anahtarı kiraya verene vermek suretiyle, ya notere teslim edilerek veya tevdi mahalli tayini suretiyle yapılması gerekir. Somut olayda; davacılar kiralananın 10.08.2012 tarihinde tahliye edildiğini iddia etmekle birlikte davalı kiraya veren bu tarihi kabul etmeyerek anahtarın teslim edilmediğini savunmaktadır. Bu durumda Mahkemece anahtarın usulüne uygun olarak teslim edilip edilmediği üzerinde durularak, anahtarın yasal teslim tarihi veya kiralananın fiilen kiraya verenin hakimiyetine ne zaman geçmiş olduğunun tespiti için taraf delillerinin araştırılıp, buna ilişkin … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/47 D.iş sayılı dosyası ile bilirkişi raporunda belirtilen 10.08.2012 tarihli tutanağın bulunduğu dava dosyasının da incelenip değerlendirilmek suretiyle, kiralananın fiilen tahliye tarihinin belirlenip, bu tarihe kadar davacıların imzaladıkları senetlerden sorumlu olacağı hususu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.