Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/2119 E. 2017/5831 K. 24.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2119
KARAR NO : 2017/5831
KARAR TARİHİ : 24.04.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki akde aykırılık nedeni ile tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili; davacıya ait…li, …r caddesinde bulunan 4,6 ve 8 nolu konut niteliğindeki taşınmazların davalıya 01.05.2005 tarihinde yapılan yazılı sözleşmeler ile ayrı ayrı kiraya verildiğini, 4 nolu bağımsız bölümün kullanım şeklinin salon , diğer ikisinin ise mesken olarak kullanılacağının ve bir yıl boyunca yapılan masraf karşılığı kira alınmayacağının kararlaştırıldığını, son olarak 2012 yılında her üç sözleşmenin de yenilendiğini, davalının hukuk dışı fiillerle konutlara zarar verdiğini ve dairelerin konut yapılarını bozduğunu, 4 nolu bağımsız bölümün duvarının yıkılarak yan parseldeki davalıya ait olan daire ile birleştirildiğini, diğer iki dairede ise hiçbir bakım ve yenilik yapılmadığını, 11.06.2014 tarihli ihtarname ile her üç konuttaki akde aykırılıkların giderilmesini aksi halde akdin feshedileceği hususunun ihtar edildiğini, 10.07.2014 tarihli cevabi ihtarname ile davalının akde aykırılıkları giderdiğini bildirildiğini, 28.08.2014 tarihinde 4 nolu bağımsız bölümün yıkık duvarının örüldüğü ancak işyerine dönüştürüldüğü ve lokanta olarak kullanıldığı, 6 nolu bağımsız bölümün pansiyon olarak kullanıldığı ve 8 nolu bağımsız bölümde ise hiçbir yenileme ve tadilat çalışmasının yapılmadığının mahkemece yapılan delil tespiti dosyasında tespit edildiğini, davalının tapuda mesken olarak kayıtlı taşınmazları lokantaya dönüştürmesinin başlıbaşına akde aykırılık oluşturduğunu belirterek davalının akde aykırılık nedeni ile taşınmazlardan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece; akde aykırılığın giderilmesi için davalıya ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen akde aykırılığın giderilmediğinden bahisle taraflar arasında düzenlenen 01/04/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmelerinin feshi ile davalının bağımsız bölümlerden tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kira akdi kullandırma akitlerindendir. Kiralanan, bu ilişkiyi doğuran kira akdinde ne şekilde kullanılacaksa, kiracı kiraladığı taşınmazı akitle kastedilen şekilde özenle kullanmakla yükümlüdür. Akde aykırılığın kabul edilebilmesi için, herşeyden önce akde aykırı hareketin, kiralananın aynına bir zarar verip vermediğinin belirlenmesi, taşınmazın aynına zarar verilmiş ise akde aykırılık nedeni ile tahliye kararı verilmesi gerekir.
Somut olayda; taraflar arasında her üç mesken için ayrı ayrı olarak imzalanan 01.05.2005 tarihli kira sözleşmeleri, son olarak 01.04.2012 tarihinde yenilenmiştir. 01.04.2012 başlangıç tarihli, 10 yıl süreli kira sözleşmeleri hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmelerinde kiralananın kullanım şeklinin kiracının tercihine bırakıldığı kararlaştırılmıştır. Yargılama sırasında mahallinde yapılan keşif neticesinde ” 6 ve 8 nolu bağımsız bölümlerde bir miktar daha tahribatın yapılmış olduğu, 4 nolu bağımsız bölümde kapı kanat ve kasalarının halen yerinde olmadığı, 6 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin boş durumda, 4 nolu bağımsız bölümün ise çalışanlar için yatakhane olarak kullanıldığı tespiti yapılmıştır. Kira sözleşmelerinde kullanım şeklinin kiracının tercihine bırakılmış olması sebebiyle akde aykırılık oluşmamıştır.Bu durumda maddi tazminata konu edilebilecek ve basit tadilat ile eski hale getirilebilecek hususlara dayanarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.