Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/2019 E. 2017/3353 K. 20.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2019
KARAR NO : 2017/3353
KARAR TARİHİ : 20.03.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki lojman yakıt bedeli farkı(alacak) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Dava, davalının Erzurum Kara Kuvvetleri Komutanlığı 9. Kolordu Komutanlığı’nda görev yapmakta iken 15.01.2012- 10.10.2012 tarihleri arasındaki Gez Lojmanları yakıt bedeli farkını ödememesi sebebiyle 3.086.-TL yakıt bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın yetkisizlik yönünden reddine, dosyanın davaya bakmakla görevli ve yetkili … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Uyuşmazlık, görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1. maddesinde dava şartları sırasıyla sayılmıştır. Bunlar;
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması…
Eldeki davada öncelikli olarak belirlenmesi gereken husus görevdir. Mahkemece bir davada, dava şartlarının olup olmadığına 6100 sayılı HMK. 114/1 maddesinde gösterilen sıralamaya göre bakmak gerekmektedir. Bu durumda görevli olmayan bir mahkemede açılan davada, mahkemenin yetkili olup olmadığına bakılamaz. Öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir.
6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak

üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayımızda; dava, kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup dava 20.02.2014 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK. 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.