Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/2006 E. 2017/4484 K. 03.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2006
KARAR NO : 2017/4484
KARAR TARİHİ : 03.04.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle kira alacağı,cezai şart, tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; … Çorum Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından mülkiyeti Hâzine’ye ait Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis girişinde bulunan 171 ada, 50 parsel sayılı taşınmazın 08.11.2013 tarihli kira sözleşmesi ile büfe, kantin, kafeterya, çay ocağı ve bahçeli olarak kullanılmak üzere davalı …’e 3 yıllığına 2886 Sayılı Yasaya göre kiraya verildiğini, kira bedelinin yıllık 4 eşit taksitte ve her dönem peşin ödenmesinin kararlaştırıldığını, ilk 3 aylık kira bedeli olan 51.000.-TL’nin sözleşme yapıldığı tarihte peşin ödendiğini, ancak davalının söz konusu taşınmazın 3. kira bedelini 08.05.2014 tarihinde ve sonraki 3. aya ilişkin 4. kira bedelini 08.08.2014 tarihlerinde vadelerinin geçmesine rağmen ödemediğini, davalıya 11.9.2014 ve 23.9.2014 tarihli borçlarını ödemesine dair yazılar gönderildiğini, ödeme olmayınca sözleşmenin 14. maddesi gereğince kira sözleşmesinin idarece tek taraflı olarak feshedildiğini belirterek, davalının ödemesi gereken 5. ve 8 ay kira bedeli toplamı 102.000.-TL asıl alacak, sözleşmenin 3. maddesi gereği 6.379.-TL gecikme zammı ve sözleşmenin 14. maddesi gereğince 204.000.- TL cari yıl kira bedeli tazminatından oluşan toplam 312.379.-TL alacağın sözleşmenin feshedildiğinin davalıya tebliğ edildiği 20.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının ödenmeyen 08.05.2014 vade tarihli 51.000.-TL ve 08.08.2014 vade tarihli 51.000.-TL olmak üzere toplam 102.000.-TL kira alacağının vade tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının ihtarname tebliğ tarihine kadar işlemiş faiz alacağına yasal faiz uygulanması talebi ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin gecikme zammına ilişkin temyiz itirazına gelince;
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ilişkin ve görülmekte olan davalara da uygulanacak olan 120. maddesi hükmü uyarınca sözleşmede kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı 3095 sayılı kanun hükümlerine göre belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşmadıkça geçerlidir. Yapılan bu yasal düzenleme ile TBK’nun 120. maddesindeki sınırlamaya tecavüz eden faiz oranları batıl kabul edilmiştir. TBK’nun 117 maddesine göre “borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlenmiş ise bu günün geçmesi ile borçlu temerrüde düşmüş olur” ve 6183 Sayılı Kanun’un 51. maddesi ” kamu alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için %1.40 yıllık %16.80 oranında gecikme zammı uygulanır.” düzenlemeleri mevcuttur.
Somut olayda; Davada dayanılan 08.11.2013 düzenleme tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmenin 3. maddesinde, vadesinde ödenmeyen kira bedellerine, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 51 inci maddesi gereğince belirlenen oranda gecikme zammı uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Bu düzenleme özünde temerrüt faiz oranının tespit edilmesine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde 6183 Sayılı Yasanın 51. maddesi uyarınca gecikme zammı talep ettiği halde mahkemece 6183 Sayılı Yasanın 51. maddesi yerine yasal faize hükmedilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte yer alan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.