Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/1996 E. 2017/6130 K. 27.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1996
KARAR NO : 2017/6130
KARAR TARİHİ : 27.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; Davacının davalı …’ ye ait evde kiracı olduğunu, davalının evi satmaya karar vermesi üzerine de eşyalarını toplamaya başladığını, diğer davalı yeni malikten de bu hususta süre alındığını, ancak davalıların müvekkilinin olmadığı sırada eve girerek eşyalarını bina önüne koyduğunu, müvekkiline ait 6.500 USD, altınlar ve bazı değerli eşyaların kayıp olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın tahsilini stemiştir.
Davalı … vekili; boş olarak eve girildiğini, tahliye işlemini müvekkilinin yapmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili; kızının arkadaşı olan davacının, zor durumda olduğundan geçici olarak evde bulunmasına izin verildiğini, evin bir anahtarının da davalıda olduğunu, sadece kendi eşyalarını boşalttığını, yeni malik ile davacının ne şekilde anlaştığından haberleri olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının kaybolan eşyaların varlığını ispat edemediği gerekçesiyle maddi tazminat talebi reddedilmiş, 500.00TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile katılma yolu ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalılardan … arasında imzalanan 01.01.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı ve kiralananın 24.03.2016 tarihinde diğer davalıya satıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/573 Esas sayılı dosyası ile davalılar hakkında kamu davası açıldığı, davalıların hırsızlık suçundan beraatlerine, hakkı olmayan yere tecavüz suçundan cezalandırılmalarına ve CMK’nun 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 17.09.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece ceza davasının kesinleştiği, davalıların hırsızlık
suçundan beraatine karar verilmiş olduğu ve davacının kaybolduğu iddia ettiği eşyaların varlığını ispat edemediği gerekçesiyle maddi tazminat istemininin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı kaybolduğunu iddia ettiği menkullerin varlığını tanık dahil her türlü delille ispat edebilir. Mahkemece davacının talebi doğrultusunda iddiaya konu menkullerin varlığına dair davacının tüm delilleri toplanarak, maddi tazminat talebine dair taraf tanıklarının dinlenilmesi, davacı ve davalının ayrıntılı sosyal ekonomik durumları araştırılıp sonucuna göre davacının maddi ve manevi tazminat talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.