Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/1942 E. 2017/4497 K. 03.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1942
KARAR NO : 2017/4497
KARAR TARİHİ : 03.04.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki yakıt bedeli farkı alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeni ile reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; davalının oturduğu kamu konutuna ilişkin 15.1.2012- 10.10.2012 tarihleri arasındaki yakıt bedeli farkı olan 1.391.53.-TL’nin, zararın oluştuğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın lojman niteliğindeki kamu konutu olduğu, ilgili taşınmazın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine değil, 2946 sayılı Kamu Konutları Kanununa tabi olduğu, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevinin istisna, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinin asıl olduğu, dava konusu uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla görevsizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre
“Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava, 06/06/2014 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.

Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2)Bozma nedenine göre davacının (1) numaralı bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. Madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK’nun 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.