Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/1892 E. 2017/6038 K. 26.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1892
KARAR NO : 2017/6038
KARAR TARİHİ : 26.04.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının tamir ve tadilatlar yaparak market olarak kullanmak üzere kiraladığı dava konusu taşınmazın, öncesinde banka olarak kullanılmakta olduğunu, davalı ile olan kiracılık ilişkisinin 20.01.2015 tarihine kadar devam ettiğini, tahliyeden sonra taşınmazda yapılan tadilat ve değişiklikleri …..9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/12 D.iş sayılı dosyası ile tespit ettirdiğini, belirlenen eski hale getirilme bedelinin ödenmemesi üzerine de …..13. İcra Dairesinin 2015/3871 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini ve icra dosyasındaki takibin durduğunu, haksız yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusunun yargılamayı gerektirdiğini, kendisi tarafından …..9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/6 D.iş sayılı dosyasında yaptırılan tespitte çok daha düşük hasar bedeli belirlenmesine rağmen, davacının tahliyeden çok sonra yaptırdığı tespitte fahiş zarar miktarı belirlendiğini, iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, taşınmazın kiralanmadan önce harabe durumda olduğunu, 2015 yılı Ocak ayında taşınmazın hasarsız ve temiz olarak teslim edildiğini, bu nedenlerle de davanın reddine ve %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı tarafından dayanılan mevcut tespit dosyasındaki bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, 53.615,04-TL asıl alacak için yıllık %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline, icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur.
Somut olayda; taraflar arasında 15.05.2003 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile bodrumlu iki dükkanın araduvarları açık olarak ve market olarak kullanılmak üzere kiraya verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 10.maddesinde, kiracının kullanım amacını temin maksatıyla binada her türlü inşai ve dekorasyon tadilatı yapma hakkına sahip olduğu, tamir ve dekorasyon harcamalarının kiracıya ait olacağı ve kiracının tahliyesi sırasında işyerinin eski hale getirileceği hususu düzenlenmiştir. …..9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/12 D.iş sayılı dosyasında alınan 13.02.2015 tarihli bilirkişi raporuna dayanılarak, tespit edilen maddi zararın tazmini için davacı kiraya veren tarafından 24.02.2015 tarihinde davalı kiracı aleyhine icra takibi başlatılmış ve 53.615,04-TL asıl alacağın yıllık %9 yasal faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir.
Davacı kiraya verenin talebi üzerine, taşınmazlarda meydana gelen değişiklikler nedeniyle oluşan eski hale getirme bedelinin belirlenmesi amacıyla …..9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/12 D.iş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu düzenlenen 13.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda; mevcut hasarlar kalem kalem belirtilmek suretiyle, hasarların giderilmesi ve işyerlerinin kiralama aşamasındaki duruma getirilmesi için toplam 53.615,04-TL maddi zarar bulunduğu tespit edilmiş, davalı kiracı tarafından tespit raporu kabul edilmeyerek rapora itiraz edilmiştir. Yine dosya içerisinde, davalı kiracının talebi üzerine kiralananın sağlam ve temiz bırakıldığının tespiti amacıyla, …..9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/6 D.iş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu düzenlenen 26.01.2015 tarihli bilirkişi raporunun da mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden yeniden rapor aldırılmadan, tek taraflı ve davalı tarafından itiraza uğrayan tespit raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. İtiraza uğrayan ve mahkemece yeni bir bilirkişi raporu ile karşılanmamış tespit bilirkişi raporu ile karar verilemez. Mahkemece yapılacak iş uzman bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yaptırılarak, dosya içerisinde mevcut raporlar arasındaki çelişkiler de giderilmek suretiyle ve talep edilen her bir zarar kalemi hakkında tespit edilen değerlerden kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının da hesap edilip alacaktan düşülerek, davalının sorumlu olduğu tutarın belirlenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.