Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/1821 E. 2017/3136 K. 15.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1821
KARAR NO : 2017/3136
KARAR TARİHİ : 15.03.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ibranamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin taşımacılık faaliyeti yaptığını, davalı şirket ile arasında 27.02.2011 tarihinde taşımacılık işini kapsayan ortak iş yapma taahhüdü başlıklı sözleşme imzalandığını, davalı …’in ise yaklaşık 20 yıldır davalı şirket bünyesinde sigortalı olarak çalıştığını, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 27.02.2011 tarihli sözleşme nedeniyle D2 Taşıt Kartlarının Ulaştırma Bakanlığından alınması işlemleri için ve sadece bu işle görevlendirilerek davacı şirket tarafından davalı …’in …. 7. Noterliğinin 03.03.2011 tarih 05942 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin edildiğini, vekilin yetkisinin vekalet ile düzenlendiğini, daha sonra davacı ile davalı şirket arasında anlaşmazlık yaşanması nedeniyle müvekkilinin davalı …’i vekillikten azlettiğini, taraflar arasında …. 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/227 esas sayılı dosyası ile derdest dava bulunduğunu, davalı …’in kendisine verilen yetkinin dışına çıkarak ve gerçeğe uygun olmayan biçimde vekalet görevini kötüye kullanarak, gerçekte tahsil edilmeyen alacakların davalı şirket tarafından ödenmiş gibi gösterilerek 24.01.2012 tarihli ibranameyi düzenlediğini, vekalet görevini kötüye kullandığını, hakkında savcılığa şikayette bulunulduğunu, dürüstlük ve sadakat kurallarına aykırı davrandığını belirterek ibraname başlıklı belgenin feshine ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; Prestij Turizm’in sahibi …. tarafından kendisine vekaletname ile yetki verildiğini, bizzat ….’ın talimatları ile işlemleri yerine getirdiğini, araçları …..Şirketine kiraya verdiğini, hesapları takip ettiğini ve şirket temsilcisinin talimatı ve beyanı ile ibranameyi verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın …. 15. İcra Müdürlüğünün 2012/12723 esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, itirazın iptali davasının …. 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/227

esas sayılı dosyasında karara bağlandığını, davanın reddine karar verildiğini, davacının müvekkili şirketi ibra ettiğini, şirket yetkilisinin ibranameden haberdar olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; taraflar arasında düzenlenen vekaletnamelerin ve dava konusu yapılan ibranamenin kira ilişkisinden kaynaklandığı, kira ilişkisinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklarda 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yargı yeri belirlenmesine ilişkin ‘’İnceleme usulü ve sonucu’’ başlıklı 23.maddesinin ikinci fıkrasında Bölge Adliye Mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararların, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlayacağı düzenlenmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin, dosya içerisinde mevcut Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yargı yeri belirlenmesine yönelik 27.09.2013 tarihli 2013/11111 Esas, 2013/12948 Karar sayılı ilamı gereği, dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari faaliyetinden kaynaklandığı, bu nedenle de ticari dava niteliğinde bulunan uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerektiğine karar verilmiştir. HMK’nun 23/2.fıkrası gereği kesinleşen bu ilamın mahkemeyi bağlayacağı gözetilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, Mahkemece uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilerek davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.