Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/1801 E. 2017/6148 K. 27.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1801
KARAR NO : 2017/6148
KARAR TARİHİ : 27.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün ,davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; müvekkilinin Kumsal Otel isimli işyerini davalıdan kiraladığını ancak kira sözleşmesi ile işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının müvekkilinin oğlu Mehmet adına düzenlendiğini, müvekkilinin kiralananın asıl kiracısı olarak oteli işlettiğini, işletirken de kiralanana bir takım masraflar yaptığını ancak sözleşmede kiracı olarak görünen oğlu ile davalı arasında tahliye ve anahtar teslimine ilişkin düzenlenen belge ile kira sözleşmesinin feshedildiğini ,bunun üzerine davacı müvekkilinin 3091 sayılı Kanun kapsamında oteli boşaltmak zorunda kaldığını ,müvekkili hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan ceza davası açıldığını ancak bu davanın müvekkilinin asıl kiracı olduğunun anlaşılması nedeniyle beraatle sonuçlandığını belirterek 100 yataklı otelin zorla çalıştırılamadığı, otele masraflar yaparken müvekkilinin otelden adeta zorla çıkarılması göz önüne alınarak 125.000 TL maddi , davalının , müvekkilini haksız yere yargılattığı, hakkında asılsız beyanlarda bulunarak onurunun ve gururunun kırılmasına neden olduğunu belirterek 125.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Uyuşmazlık ,kiralanana yapılan masraflara yönelik maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava, kiracı sıfatıyla ve kiracılık iddiasına dayalı olarak, 14/11/2013 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.

Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.