YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1700
KARAR NO : 2017/6008
KARAR TARİHİ : 26.04.2017
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava dilekçesinde özetle; Davalı …’in davacıya ait dükkanı kiraladığını, kardeşi …’ın da sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, ödenmeyen kira borçları nedeni ile davalılar hakkında icra takibi yapıldığını, takip konusu borcun davalılar tarafından haricen 9.000 TL olarak ödendiğini ve 21.11.2011 tarihli tutanakla kira sözleşmesinin feshedilip taşınmazın anahtarının teslim edildiğini, ancak bir gün sonra 22.11.2011 tarihinde dükkanı açan davacının dükkana zarar verildiğini, dükkanın yazıhane bölümündeki duvar kapı, pencere ve laminant parkelerin kırıldığını, yazıhane duvarında bulunan bir adet klimanın sökülüp götürüldüğünü, Antalya 1. Asliye hukuk Mahkemesinin 2011/82 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonucu alınan raporda toplam zararın 6.980 TL olarak belirlendiğini, tespit masrafının 441,60 TL olduğunu belirterek toplam 7.421,60 TL tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davacıya ait dükkanın 31.10.2011 tarihinde imzalanan tahliye şartnamesine göre tahliye edildiğini, klimanın davacıya ait olmadığını, zarar vermekle itham edilen kapı , pencere ve laminant parkenin kendileri tarafından yapıldığını, dükkanın sözleşmede yazılı olduğu gibi boş dükkan olarak kiralandığını, ofis katının kendileri tarafından yapıldığını, davacıdan yapılan masraflar talep edildiğinde söküp götürebileceklerini söylemesi üzerine söküp almaya çalıştıklarını ancak sökmeye çalışırken zarar gördüğünden o şekilde bıraktıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda, davacı-kiralayan davacı kiracının taşınmazı tahliye ettikten sonra taşınmaza verdiği zararın tazminini talep etmiş, davalılar ise kendileri tarafından yapılan iyileştirmeleri söküp almak istediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Dava 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra 30/12/2011 tarihinde açıldığına ve uyuşmazlık da kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.