Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/1690 E. 2017/3139 K. 15.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1690
KARAR NO : 2017/3139
KARAR TARİHİ : 15.03.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; Karaburun Mordoğan köyü 2617 parselde kayıtlı dubleks meskeni vasfındaki taşınmazı 31/08/2010 tarihinde ihaleden satın aldığını, davalının önceden ½ hisseli malik olduğunu, kira karşılığı iki ay oturmak üzere müddet istediğini, kendisinin de aylık 500,00 TL karşılığında iki ay oturabileceğini söylediğini, iki ay sonunda evi boşaltan davalının kalorifer tesisatını ve sabit dolapları sökerek ayrıca banyo ve tuvaletteki fayanslara ve tesisata ciddi zarar vererek evi terk ettiğini, zararın Karaburun Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/17 D. İş sayılı dosyasında tespit edildiğini, bu nedenle zarar ve iki aylık kira bedeli toplamı 9150,00 TL nin tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalıya evi boşaltması için bir aylık süre verdiğini, bu sürenin aşılması halinde ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını ancak davalının bir ay sonunda taşınmazı boşalttığını bu nedenle kira borcunun bulunmadığını, ayrıca satış dosyasına göre taşınmazda kalorifer tesisatı ve gömme dolaplar olmayıp davacının bu özellikleri bilerek taşınmazı satın aldığını, kalorifer tesisatı ve gömme dolapların taşınmazın bütünleyici parçası olmadığını, petekleri tesisata zarar vermeden söktüğünü, tazminat talebini kabul etmemekle birlikte tespit dosyasında fahiş bedel belirlendiğini ayrıca davacının 28/01/2011 tarihinde taşınmazı üçüncü bir kişiye sattığını bu nedenle de hak talebinde bulunmasının hakkaniyete uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; tanık beyanları ve mevcut tespit dosyasındaki bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile davacının maddi zarara ilişkin isteminin 7.400 TL’sinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak
kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur.
Somut olayda taraflar arasında iki ay süreli sözlü sözleşme kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiraya verenin talebi üzerine, taşınmazda meydana gelen eksilmeler nedeniyle oluşan maddi zararın belirlenmesi amacıyla Karaburun Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/17 D.iş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; taşınmazdan sökülüp götürülen kalorifer kazanı, petekler, gömme dolaplar, banyolardaki ayna ve etajerlerin piyasa fiyatları, montaj ve işçilik bedelleri de dikkate alınarak toplam 8.150-TL maddi zarar bulunduğu tespit edilmiş, davalı kiracı tarafından tespit raporu kabul edilmeyerek rapora itiraz edilmiştir. Mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden yeniden rapor aldırılmadan tek taraflı ve davalı tarafından itiraza uğrayan tespit raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. İtiraza uğrayan ve mahkemece yeni bir bilirkişi raporu ile itirazlar karşılanmamış tespit bilirkişi raporu ile karar verilemez. Mahkemece yapılacak iş uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak ve talep edilen her bir zarar kalemi hakkında tespit edilecek imalat tarihindeki değerlerden kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülerek davalının sorumlu olduğu tutarın belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.