Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/1662 E. 2017/2267 K. 01.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1662
KARAR NO : 2017/2267
KARAR TARİHİ : 01.03.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirkete ait olup kiralık olarak kullanılan … plaka sayılı …marka aracın 18/06/2012-23/06/2012 tarihleri arasında kullanılmak üzere davalı …’a kiralandığını, davalının idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halindeyken kırmızı ışıkta geçmesi sebebi ile 35 AD 8028 plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, araçta meydana gelen değer kaybının … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/48 D.İş dosyası ile yapılan tespit ve bilirkişi raporu ile saptandığını, rapora göre; 20.296,00 TL maddi, 2.000,00 TL değer kaybı, 900,00 TL kar kaybı zararı olmak üzere toplam 23.196,00 TL zarar saptandığını, davalının 8.000-tl bono bedeli ve 2.500-tl kredi kartı olmak üzere toplam 10.500,00 TL tutarında ödeme yaptığını belirterek kalan 12.696,00 TL’nin kaza tarihi olan 23/06/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; aracın kazadan kısa bir süre önce kasko sigortasının süresinin sona erdiği ve süresinde primlerinin davacı tarafından yatırılmadığını tespit ettiklerini, zararın sigorta tarafından tahsil edilemediğinden kendisine karşı dava açıldığını, zarara davacının katlanması gerektiğini, teminat olarak verilen bononun da davacı tarafından takibe konulduğunu, ödenen paraların tenkisine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek süresi dolan kasko sigortasını yeniletmediği, kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle kara araçları kasko sözleşmesinin bulunmadığı, davacının kiraladığı aracın kasko sigortası bulunmaması nedeniyle sigorta şirketinden tahsil edemediği maddi hasar bedelini sorumluluğu bulunmayan davalıdan tahsilini talep edemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

18/06/2012 başlangıç tarihli araç kiralama sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin SİGORTA başlıklı C bendinde; kiralayanın, araçlarını Kara Yolları Trafik Yasası uyarınca Mecburi Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalamış olduğu, kiracı için ilave bir pirim ödemesi gerektirmeyen Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile kazaya karışan Erboy aracını kullanan kişi haricindeki 3.şahısların tedavi giderleri ile maddi hasarların, ölüm ve sakatlık giderlerinin kanunla çizilmiş limitler dahilinde karşılanacağı belirtilmiş ve kiracının %100 kusurlu olduğu durumlarda sigortanın geçersiz sayılarak kiracının zararın tamamından şahsen sorumlu olacağı kararlaştırılmıştır. 26.06.2012 tarihli kaza tespit tutanağına göre davalının kullanımında olan kiralama konusu aracın, davalının kırmızı ışıkta geçmesi nedeniyle asli ve tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği ve %100 kusurlu bulunduğu, mevcut Kasko Sigorta Poliçesine göre de aracın Kasko süresinin 04.05.2012 tarihinde dolduğu ve kaza tarihinde Kasko Sigortası Poliçe bilgisine rastlanılmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı kiralayan, kiralama konusu araç için Mecburi Mali Mesuliyet Sigortasının olmasını taahhüt etmiş ise de, sözleşmede açıkça kararlaştırıldığı üzere kiracının %100 kusurlu olduğu durumlarda sigorta geçersiz sayılacağından Mahkemece; kiracının asli ve tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza sonucu oluşan zarardan sorumlu olması gerekeceği gözetilerek davacının taleplerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı …ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.