Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/165 E. 2018/10527 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/165
KARAR NO : 2018/10527
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile boşandıklarını, ancak düğünde takılan takıların davalıda kaldığını, takıların aynen iadesine olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL takı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı; davacı ile anlaşarak boşandıklarını, bu davada ziynet eşyalarından feragat ettiğine dair talep olduğunu, bu konuda kesin hüküm oluştuğunu, ayrıca takıların düğün masrafları için davacının muvafakatı ile bozdurulduğunu, borçların ödenmesinde kullanıldığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 1.662 TL değerindeki 22 ayar 12 adet çeyrek altın, 554 TL değerinde 1 adet tam altın 22 ayar, 9.504 TL değerinde 22 ayar tanesi 20 gr dan 120 gr 6 adet 3lü burma bilezik, 2.376 TL değerinde 22 ayar tanesi 15 gr dan toplam 30 gr 2 adet bilezik, 3.168 TL değerinde tanesi 10 gr dan toplam 40 gr 22 ayar 4 adet bilezik, 744 TL değerinde 14 ayar 15 gr 1 adet kelepçe , 5.742 TL değerinde 22 ayar 72.50 gr ağırlığında 1 adet trabzon set takımının aynen davalıdan alınarak davacıya verilmesine, olmadığı takdirde 23.750 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Mahkemece, karar başlığında, dava tarihi olarak 27.09.2013 yerine 29.04.2016 belirtilmiş ise de bunun maddi hataya müstenit olduğu anlaşıldığından; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
3-) Dava dilekçesinde talep miktarı fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1000 TL olarak belirtilmiş iken, 19.08.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile 25.928,79 TL’ye yükseltilmiş olmakla, mahkemece ıslah ile arttırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken,hüküm altına alınan 23.750,00 TL’nin tümüne dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, karar başlığında 29.04.2016 tarihinin çıkartılarak yerine 27.09.2013 yazılmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün birinci bendindeki ” 23.750,00 TL’nin dava tarihinden itibaren… ” ifadelerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine ” 23.750,00 TL’nin 1000 TL’lik kısmına dava tarihinden; 22.750,00 TL’lik kısmına ise ıslah tarihi olan 19.08.2014 tarihinden itibaren…” ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde davalı yönünden karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.