Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/1600 E. 2017/3254 K. 16.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1600
KARAR NO : 2017/3254
KARAR TARİHİ : 16.03.2017

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 10/07/2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile …. Sitesi No:159 B Blok No:13 Oran/… adresindeki taşınmazın müvekkiline kiralandığını ,davalı kiralayanın 05.06.2012 tarihli ihtarnamesi ile ihtiyaç nedeniyle tahliye ihtarında bulunduğunu , taşınmazın müvekkili tarafından 20.12.2012 tarihinde tahliye edildiğini, daha sonra 18.04.2013 tarihinde davalı tarafından davaya dayanak …. 27.İcra Müdürlüğü’nün 2013/7179 E. Sayılı dosyası ile toplamda 9.595,51 TL alacağın tahsilinin talep edildiğini ; Davalıya, davaya dayanak icra dosyasında 2012 Aralık ayı kira bedelinin 10 günlük 336 TL olarak ödendiğini bu nedenle Aralık 2012 ayına ilişkin bir kira borcu bulunmadığını ;Takipte bahis olunmamasına karşın Ocak,Şubat,Mart 2013 aylarına ilişkin kira isteminin olsa olsa taşınmazın boşta geçen süresine ilişkin bir istemin ifadesi olabileceğini ancak davalının kiralananı yeniden kiraya vermek gibi bir gayreti olmadığını beyanla davacı için kesinleşmiş bulunan takip konusu alacak miktarının 7.397,34 TL’lik kısmından davacı müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespiti ile, davalı aleyhine % 20 ‘den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının bildirimde bulunmaksızın tahliye ettiği dairenin kullanılamaz durumda olması nedeniyle …. 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/3 D.iş sayılı dosyası ile keşif yapıldığını, davacının sözleşme sona ermeksizin Aralık ayının sonunda anahtarları müvekkilinin talimatı ve bilgisi olmamasına rağmen 3. bir şahsa bırakıp gitmesinin hukuk düzeni tarafından korunamayacağını ,Aralık ayına ilişkin sadece 10 günlük kira bedeli ödemesinin ise onu sorumluluktan kurtarmayacağını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının talep ettiği Ocak, Şubat, Mart ayları kira bedeli alacağının makul bir süre olarak kabul edilebileceği, buna göre bu aylar için davalının erken tahliye nedeniyle davacıya 3.018,78 TL olmak üzere davacının davalıya kira ve
erken tahliye nedeni ile toplam 3.689,04 TL borçlu bulunduğu, davacının davalıya hor kullanma nedeni ile oluşan zararların giderimi ve bu konuda yaptırılan tespit gideri toplamı 2.380,52 TL ile tahliye tarihine kadar 670,26 TL kira ve davalının talebi de dikkate alınarak 10/01/2013 tarihinden itibaren taşınmazın yeniden aynı koşullarla kiraya verilebileceği makul süre olarak kabul edilen 3 aylık erken tahliye nedeniyle gerçekleşen zarar miktarı olan 3.018,78 TL olmak üzere toplam 6.069,56 TL borçlu bulunduğu yönünde verilen bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile davacı kiracının davaya konu olan …. 27. İcra Müdürlüğü’ne ait 2013/7179 E sayılı dosyadan dolayı 6.069,56 TL borçlu bulunduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL. ye çıkarılmıştır. Hüküm, karar tarihi itibariyle davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine,
2-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Davacı vekilinin tahliye tarihi ve makul süre tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Taraflar arasında 10/07/2009 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Kira sözleşmesinin 8. maddesinde ”Kiracı kiralananı boşaltmak istediği taktirde en az 1 ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde haber vermeyi taahhüt eder.” şeklinde ihbar şartına yer verilmiştir . Tarafların serbest iradesi ile konulmuş bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Somut olayda; tahliye tarihinin, davalı kiraya veren tarafından mahallinde mahkemece hasar tespitinin yapıldığı 03.01.2013 tarihli olduğu kabul edilerek ve sözleşmede tarafların makul süreyi 1 ay olarak belirlediği nazara alınarak 03.01.2013 tahliye tarihine kadar kira, tahliye tarihinden itibaren de sözleşmede kararlaştırılan 1 aylık makul süre tazminatı üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz talebinin reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.