Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2017/13860 E. 2018/13015 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/13860
KARAR NO : 2018/13015
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde,müvekkilinin 1996 senesinde … ilçesi … Köyü … ait petrol istihsal sahasında meydana gelen kaza sonucunda yaralandığını ve sakat kaldığını, bununla ilgili … Asiye Ceza Mahkemesinin 1997/24 esas ve 1999-20 karar sayılı ilamı ile yargılama yapıldığını, kaza sonrası … tarafından meydana gelen zararın tazmin edilmediğini, müvekkilin …Adli Tıp Şube Müdürlüğünce tanzim edilen rapor uyarınca %52 oranında malüliyet oranında sakat kaldığını, ayrıca davacının babası olan … tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997-51 esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtığını, bu davadan sonra kaza alanından bazı düzenlemeler yapıldığını ve soruşturma birimlerinin yanıltıldığını, bu hususta tanıklarının mevcut olduğunu, bu davalardaki bilirkişi raporlarında davalı kurumun kusurlu olduğunu,fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 10.00,00 TL maddi ve 5.00,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08.08.1996 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde, dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını, olay üzerine davacının babası … tarafından davalıya karşı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/51 esas sayılı dosyası ile açılan maddi ve manevi tazmiant davasının sonucunda mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kazanın kilitli ve kapalı olan pompa alanına davacının girmesi nedeniyle meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkili ortaklık personelinin …Asliye Ceza Mahkemesinin 1997/24 esas sayılı dosyasında yargılandığını ve yargılama sonucu beraat ettiğini, … Asliye Hukuk Mahkemesinin ve …Asliye Ceza Mahkemesinin 1997/24 esas sayılı dosyalarında düzenlenen bilirkişi raporlarunda kazanın oluşumda davacının kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile talep edilen 86.337,46 TL maddi tazminat miktarının davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine, dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminat isteminin 5.000,00 TL üzerinden kabulü ile, davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkeme ön inceleme duruşmasında; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez (HMK m. 137). Hukuk Genel Kurulunca da ön inceleme duruşması ve duruşmada yapılması gerekli olan işlemler yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilemeyeceği, bu düzenlemenin emredici nitelikte olduğu benimsenmiştir (HGK. 13.03.2013. E- 2012/14-802. K. 2013/347).
Yukarıda açıklanan gerekçeler karşısında mahkemece ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Diğer taraftan, davalı cevap dilekçesinde dava konusu taleplerin zaman aşımına uğradığını belirtmekle zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de , HMK 297/2.maddesine aykırı olarak davalının zamanaşımı def’i hakkında olumlu-olumsuz karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de,olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK.nun 74/2. (BK.nun 53.) maddesi gereğince; “Ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı hukuk hakimini bağlamaz” hükmüne göre, mahkemece; ceza dosyasında alınan bilirkişi kusur raporu ile bağlı kalmadan konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.Hal böyle olunca mahkemece; tarafların sorumluluklarını ve kusur oranlarını ayrı ayrı gösterecek şekilde uzman bilirkişiden Yargıtay denetimine uygun rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, ceza davasında alınan yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci, ikinci, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.